Examples of using "Sparrow" in a sentence and their turkish translations:
Serçe cıvıldıyor.
O kuş muhtemelen bir serçedir.
Serçe kedi tarafından öldürüldü.
Tom, Noel için oğluna bir serçe hediye etti.
Bu serçe uçamaz. Onun kanatları kırık.
Bir tek serçe duyulmuyordu.
Oğlan en ufak bir şey bile söyleyemiyor.
- Bir serçeye nişan aldım ama bir kaz vurdum.
- Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz.
Kuştan korkan darı ekmez.