Examples of using "Slim" in a sentence and their turkish translations:
Laurie zayıftır.
O uzun boylu ve zayıf.
O zayıf ama kısa.
O uzun ve zayıf.
O sarışın ve zayıf.
O ince ve seksi.
O narin bir çocuktur.
O uzun, zayıf ve güçlüydü.
Tom zayıf.
Kazanma şansım zayıf.
Yaşlılar da gençler de zayıf olmak istiyor.
Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.
Zayıflıyorum!
Tom nasıl bu kadar zayıf kalmayı başarıyor?
Ben ablam kadar ince değilim.
Slim denilen bir adam kazada öldü.
Doktor Tom'un biraz zayıflamasını istiyor.
Tom'un geç kalacağına dair zayıf bir ihtimal var.
Zayıflamak istiyorsan, bu diyeti izle.
Slim adında bir adam o kazada öldürüldü.
Tom'un tutuklanma olasılığı çok düşük.
Tom'un idam edilme ihtimali çok zayıf.
Zayıflamaya çalışıyorum.
Uzun kolları ve bacakları olan, çok uzun boylu ve ince idi.
Bir diyete sıkı sıkıya sarılmadıkça, çok az zayıf kalma şansı vardır.
Beni görmek isteyeceğine dair sadece zayıf bir ihtimal olduğunun farkındayım.
Bunu toplantıya kadar yapamayacağıma dair zayıf bir ihtimal var.
Moda daha narin ve ince belli olmanın yanında oldukça, ceplerimiz yok olmaya başladı,
Amcam zayıf ama teyzem şişman.
Amcam zayıf fakat teyzem şişman.