Translation of "Blond" in Turkish

He's blond.

O sarışın.

- Tom is a blond.
- Tom is blond.

Tom bir sarışın.

She's blond and slim.

O sarışın ve zayıf.

Tom is a blond.

- Tom bir sarışın.
- Tom sarışın.

I am dirty-blond.

Ben kirli sarışınım.

He has blond hair.

Onun sarı saçı var.

My hair is blond.

- Saçım sarı.
- Saçlarım sarı.

Tom has long blond hair.

Tom'un uzun sarı saçı var.

She had long blond hair.

Onun uzun sarı saçları vardı.

Sami bleached his hair blond.

Sami sarı saçlarının rengini açtırdı.

Tom has thick blond hair.

Tom'un gür, sarı saçları var.

Sami dyed his hair blond.

Sami saçlarını sarıya boyadı.

Tom is blond, isn't he?

Tom sarışın, değil mi?

- I know that Tom is a blond.
- I know Tom is a blond.

Tom'un sarışın olduğunu biliyorum.

Who is this tall blond man?

Bu uzun boylu sarışın adam kim?

My natural hair colour is blond.

Benim doğal saç rengim sarıdır.

He has blond hair and blue eyes.

Sarı saç ve mavi gözleri var.

Tom has blond hair and green eyes.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

Barbie has blond hair and blue eyes.

Barbie'nin sarı saçı ve mavi gözleri var.

His hair is blond and he looks young.

Onun saçları sarı ve o genç görünüyor.

Her long blond hair blew in the wind.

Onun uzun sarı saçları rüzgârda uçuştu.

- He has blond hair.
- She has blonde hair.

Onun sarı saçı var.

Mary has long blond hair and blue eyes.

Mary'nin uzun sarı saçları ve mavi gözleri var.

Tom has long blond hair and blue eyes.

Tom'un uzun sarı saçları ve mavi gözleri var.

Piotr has black hair but Lech has blond hair.

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.

Mary is in love with the boy with blond hair.

Mary sarışın saçlı oğlana aşık.

Does anybody know who the tall, blond girl dressed in green is?

Yeşil giyinmiş uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biri biliyor mu?

- He has blue eyes and fair hair.
- He has blue eyes and blond hair.

Onun mavi gözleri ve sarı saçı var.