Translation of "Singing" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Singing" in a sentence and their turkish translations:

- Someone's singing.
- Someone is singing.
- Somebody's singing.

Birisi şarkı söylüyor.

- Tom is singing.
- Tom's singing.

Tom şarkı söylüyor.

- I'm singing.
- I am singing.

Ben şarkı söylüyorum.

- I carried on singing.
- I continued singing.
- I kept singing.
- I kept on singing.

Ben şarkı söylemeye devam ettim.

- He kept singing.
- He kept on singing.
- He continued singing.

O şarkı söylemeye devam etti.

- Please stop singing.
- Please stop singing!

Lütfen şarkı söylemekten vazgeç.

- Tom continued singing.
- Tom kept singing.

Tom şarkı söylemeye devam etti.

- Everyone is singing.
- Everybody is singing.

Herkes şarkı söylüyor.

- Everyone was singing.
- Everybody was singing.

Herkes şarkı söylüyordu.

- Tom continued singing.
- Tom kept on singing.
- Tom went on singing.

Tom şarkı söylemeyi sürdürdü.

Start singing.

Şarkı söylemeye başlayın.

Keep singing.

Şarkı söylemeye devam et.

Stop singing.

Şarkı söylemeyi bırak.

Nobody's singing.

Hiç kimse şarkı söylemiyor.

Who's singing?

- Kim şarkı söylüyor?
- Şarkı söyleyen kim?
- Şarkıyı kim söylüyor?

- I carried on singing.
- I continued singing.

Şarkı söylemeye devam ettim.

- Tom is singing.
- Tom's singing.
- Tom sings.

- Tom şarkı söylüyor.
- Tom şarkı söyler.

- I sing.
- I'm singing.
- I am singing.

Ben şarkı söylerim.

- He loves singing.
- Singing is his thing.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- Stop singing that song.
- Stop singing this song.

- O şarkıyı söylemeyi durdur.
- O şarkıyı söylemeyi kes.

- He loves singing.
- He likes to sing.
- He likes singing.
- Singing is his thing.

O, şarkı söylemeyi seviyor.

(Singing) Take me

Götür beni

Cicadas are singing.

Ağustos böcekleri şarkı söylüyorlar.

You're always singing.

Her zaman şarkı söylüyorsun.

Tom likes singing.

Tom şarkı söylemeyi sever.

We started singing.

Biz şarkı söylemeye başladık.

He started singing.

O şarkı söylemeye başladı.

He kept singing.

O şarkı söylemeyi sürdürdü.

Tom began singing.

Tom şarkı söylemeye başladı.

They were singing.

Onlar şarkı söylüyordu.

Tom continued singing.

Tom şarkı söylemeye devam etti.

Tom started singing.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Tom stopped singing.

Tom şarkı söylemeyi durdurdu.

They stopped singing.

Şarkı söylemekten vazgeçtiler.

Tom was singing.

Tom şarkı söylüyordu.

Now start singing.

Şimdi şarkı söylemeye başla.

You were singing.

Şarkı söylüyordun.

I was singing.

Şarkı söylüyordum.

She loves singing.

O, şarkı söylemeyi seviyor.

Is Tom singing?

Tom şarkı söylüyor mu?

I hate singing.

Şarkı söylemekten nefret ediyorum.

I love singing.

Ben şarkı söylemeyi severim.

I started singing.

Ben şarkı söylemeye başladım.

Tom isn't singing.

Tom şarkı söylemiyor.

Shouting isn't singing.

Bağırmak şarkı söylemek değildir.

They love singing.

Şarkı söylemeyi seviyorlar.

- He's screaming, not singing.
- He is screaming, not singing.

O şarkı söylemiyor, bağırıyor.

- He loves singing.
- She likes to sing.
- He likes singing.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- He loves singing.
- He likes to sing.
- He likes singing.

Şarkı söylemeyi seviyor.

- I didn't hear anyone singing.
- I didn't hear anybody singing.

- Kimsenin şarkı söylediğini duymadım.
- Kimseyi şarkı söylerken duymadım.
- Şarkı söyleyen kimseyi duymadım.

We took turns singing

Sırayla şarkı söylüyorduk

Singing down the line.

Yol boyunca şarkı söylüyorum.

Do you like singing?

Şarkı söylemeyi sever misin?

They enjoyed singing songs.

Onlar şarkı söylemekten keyf aldı.

The nuns are singing.

Rahibeler şarkı söylüyorlar.

Singing is her thing.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemek onun işi.

I feel like singing.

Canım şarkı söylemek istiyor.

She taught us singing.

O bize şarkı söylemeyi öğretti.

No, I'm not singing.

Hayır, ben şarkı söylemiyorum.

Angels are now singing.

Melekler şimdi şarkı söylüyor.

I just like singing!

Sadece, şarkı söylemeyi seviyorum!

She's screaming, not singing.

O şarkı söylemiyor, çığlık atıyor.

Why are you singing?

Niçin şarkı söylüyorsun?

Four men are singing.

Dört adam şarkı söylüyor.

The birds are singing.

Kuşlar şakıyorlar.

I heard her singing.

Onun şarkı söylediğini duydum.

He kept on singing.

O şarkı söylemeye devam etti.

I heard Mary's singing.

Mary'nin şarkı söylediğini duydum.

I'm good at singing.

Ben şarkı söylemede iyiyim.

He's screaming, not singing.

O şarkı söylemiyor, bağırıyor.

Tom won't be singing.

Tom şarkı söylüyor olmayacak.

What was Tom singing?

Tom hangi şarkıyı söylüyordu?

What was Mario singing?

Mario hangi şarkıyı söylüyordu?

He's a singing teacher.

Şan öğretmenidir.

Tom started singing along.

Tom şarkıya eşlik etmeye başladı.

Tom is still singing.

Tom hâlâ şarkı söylüyor.

He went on singing.

Şarkı söylemeye devam etti.

I'm singing a song.

Bir şarkı söylüyorum.

I recorded you singing.

Şarkı söylemeni kaydettim.

Singing is their thing.

- Şarkı söylemek onların işi.
- Onlar şarkı söylemeyi sever.

Two women are singing.

- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.

Stop singing that song!

O şarkıyı söylemeyi bırak!

I hear someone singing.

Birinin şarkı söylemesini duyuyorum.

Tom heard Mary singing.

Tom Mary'nin şarkı söylediğini duydu.

Singing is my passion.

Şarkı söylemek benim tutkumdur.

Tom is always singing.

Tom hep şarkı söylüyor.

You should stop singing.

Şarkı söylemeyi kesmen gerekir.