Examples of using "Shortage" in a sentence and their turkish translations:
Bir sıkıntımız var.
Buğday sıkıntısı var.
Çok büyük bir eksiklik var.
İş sıkıntısı yok.
Hiçbir kaya sıkıntısı yok.
Yakıt sıkıntısı vardı.
Artık yiyecek sıkıntısı yok.
Tom'un arkadaş sıkıntısı yok.
Olası şüphelilerin kıtlığı yok.
Bu alanda bir su sıkıntısı var.
Aşırı bir su sıkıntısı var.
İthal petrol sıkıntısı vardı.
ilaç eksikliği yaşayan yerleri gösteriyor.
Bu bölgede su kesintisi var.
Su kıtlığı havalar yüzündendir.
Son zamanlardaki kahve kıtlığı birçok sorunu da beraberinde getirdi.
Fon sıkıntısı nedeniyle projemiz başarısız oldu.
2010 yılında, H1N1 aşısı sıkıntısı vardı.
halk sağlık hizmetlerinin gerilemesi,
Bu yaz ciddi bir su sıkıntısı çekiyoruz.
İşgücü sıkıntısı bizim için büyük bir sorun oluşturur.
İş yokluğu yüzünden, personelin yarısı işten çıkartıldı.
Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız
Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
Çelik sıkıntısına rağmen, sanayi üretimi yüzde beş arttı.
Yükselmiş kiralar için kısmen şiddetli konut sıkıntısı suçlanacaktır.
1994'te Japonya'da su ve pirinç kıtlığı oldu.
Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır.
Mühendis sıkıntısı şirketimizin gelişimine büyük dar boğaz.
Her şeyden önce dairelerde bir eksiklik var.
Ona göre, insanlar su sıkıntısı çekeceği zaman yakında gelecektir.
On yıl sonra dünya çapında bir petrol sıkıntısı olduğunu varsayalım. Sanayileşmiş ülkelere ne olurdu?
Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım.
Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.