Examples of using "Shoelaces" in a sentence and their turkish translations:
Ayakkabı bağlarını bağla.
Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.
Benim ayakkabı bağlarım çözüldü.
Tom'un ayakkabı bağcıkları çözük.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
Onlar ayakkabı bağcıklarını bağladı.
Ayakkabı bağlarınız çözülmüş.
Tom ayakkabı bağlarını bağlayamaz.
Tom, Mary'nin ayakkabı bağcıklarını birbirine bağladı.
Ayakkabı bağcıklarımı bağlayamam.
Ayakkabımın bağcıklarını çözemiyorum.
Ayakkabı bağcıklarını senin için bağlamayacağım.
Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.
Ayakkabı bağlarımı bağlayacak kadar nazikti.
Bir dakika bekle. Ayakkabı bağlarım çözülmüş.
- Tom, bağcıklarını tek başına bağlayamaz.
- Tom, bağcıklarını kendisi bağlayamaz.
Tom ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
Tom ayakkabılarını bağlayamaz.
Ben beş yaşındayken kendi kendime ayakkabı bağlarımı bağlamayı öğrendim.
Yaptığı ilk şey, bağcıklarını çözüp ayakkabılarını kaldırmaktır.
Tom ayakkabılarını tek başına bağlayamaz.