Examples of using "Tied" in a sentence and their turkish translations:
Ben şimdi meşgulüm.
Ellerim bağlı.
O ona bağlandı.
Onlar beni bağladı.
Dan Linda'nın ellerini bağladı.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
Tom bağcıklarını bağladı.
Onlar ayakkabı bağcıklarını bağladı.
Tom ayakkabılarını bağladı.
Elleriniz bağlı.
Tom, Mary'yi bağladı.
Skor berabere.
Tom hâlâ meşgul.
- Şu anda meşgulüm.
- Ben şu anda bağlıyım.
İpler birlikte bağlandılar.
Mary, Tom'un ayakkabılarını birlikte bağladı.
Tom, Mary'nin ayakkabı bağcıklarını birbirine bağladı.
Ofiste çok meşgulüm.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
Koli ip ile bağlıydı.
Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı.
O demetlerin içine ince dallar bağladı.
- İşim uzadı.
- İşlerim yoğundu.
Onu bir ağaca bağladılar.
Tom onun için Mary'nin ayakkabılarını bağladı.
Tom ve Mary John'u bağladı.
O onu sandalyeye bağladı.
Tom, Mary'yi sandelyeye bağladı.
Onun için Tom'un ayakkabılarını bağladım.
Sami, Lyela'yı bir sandalyeye bağladı.
Tom'un elleri ve ayakları bağlıydı.
sarkaçlı dolap saatine benziyor.
Affedersiniz ama şu anda meşgulüm.
- Ben ofiste meşgulüm.
- Ofiste çok meşgulüm.
Paketi iple bağladı.
O, köpeği bir ağaca bağladı.
Tom köpeğini ağaca bağladı.
Tom bütün hafta meşguldü.
Heyecandan dolayı dilim tutuldu.
Ben şu anda biraz meşgulüm.
Tom belinin çevresine kazağını bağladı.
Tom ipi beline bağladı.
Ben Tom ve Mary'nin ayakkabılarını birlikte bağladım.
Tom'un elleri arkasında bağlı.
Tom köpeğini bir ağaca bağladı.
Tom'un elleri arkasında bağlıydı.
Köpeğimizi bağlı tutmak zorundayız.
Tom balonu Mary'nin bileğine bağladı.
Tom köpeği bir ağaca bağladı.
Fadıl kabloyu Leyla'nın ellerine bağladı.
Sami kabloyu Leyla'nın ellerine bağladı.
Tom atları direğe bağladı.
Mary atları parmaklığa bağladı.
Tom ve Mary üçüncü sırada yer aldı.
Ellerimi sandalyeye bağladılar.
Tom, Mary'nin ellerini arkadan bağladı.
Köpeğini bir direğe bağladı.
Tekne kısa bir halatla bağlıydı.
Kitaplar birbirine bağlanmıştı.
Yarın öğleden sonra tamamen meşgul olacağım.
Sizin önünüzde konuşamıyorum.
Çocuk hırsızları Tom'un ellerini arkasından bağladılar.
Tom sarı renkli naylon bir iple bağlandı.
Kaçıranlar arkamdan ellerimi bağladılar.
Mary atları bağlama direğine bağladı.
Tom atını bağlama direğine bağladı.
Tom atını tahtaya bağladı.
Bir iple ağaca bağlıydı.
Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
Anne, kızının saçına bir kurdele bağladı.
Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.
Leyla bir sandalyeye bağlandı ve işkence gördü.
Paketi sarıp iple bağladı.
Özür dilerim ama Bay Rooney şu anda meşgul.
rıza düşüncesi seksle oldukça bağlantılı
Bill geçen hafta evleninceye kadar bekardı.
- Annem bir parça ip ile üç kurşun kalemi bağladı.
- Anne, bir parça iple üç kurşun kalemi bağladı.
Onlar her zaman köpeği kapıya bağlı tutar mı?
O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
Onu düzeltmek için bitkiye bir çubuk bağladım.
Köpeğimi avludaki ağaca bağladım.
Ben köpeğimi bahçedeki bir ağaca bağladım.
bele bağlanan büyük ayrılabilen şeylerdi.
Tom kanoyu arabasının üstüne bağladı.
Kanoyu arabasının üstüne bağladı.
Tamam, bu halatı bağlayıp hazırlanalım.
Hırsız ellerimi bir iple arkamdan bağladı.
- Ben şimdi meşgulüm.
- Şimdi meşgulüm.
Hayat bir yayla bağlı değildir ama o hâlâ bir hediyedir.
Mary kazağını çıkardı ve beline bağladı.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
Uyandığımda, kendimi bağlanmış buldum.
Tom kazağını çıkarıp beline bağladı.
Kaçamasın diye onu bağladık.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.