Examples of using "Selective" in a sentence and their turkish translations:
Biz çok seçiciyiz.
İşime gelmeyen şeyi hatırlamam.
Onun seçici işitmesi vardır.
Tom'un seçici işitmesi var.
Çok daha seçici hale geldik.
Seçici algı filtre gibi çalışır.
Bu bilinçaltındaki süreçlerden biri seçici algıdır.
Fakat bu uyumla mücadele etmeliyiz çünkü bu uyum seçici algıyı tetikler,
Tom'un seçici bir işitmesi var. O sadece duymak istediğini duyar.
Kendinizi ve ailenizi televizyonun ters etkilerinden korumanın yolu, izlediğiniz programlar için daha seçici olmaktır.