Examples of using "Reporting" in a sentence and their turkish translations:
Göreve hazırım.
Cezayir'den bildiriyor.
Problem bildirimi için teşekkürler.
sağlıklarında kayda değer gelişmeler kaydediyor:
Uydular çok yoğun gözlemler gönderiyorlar,
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
Bana rapor edileni bildiriyorum.
Tom bir sürü alakasız ayrıntıları bildirerek zamanımızı boşa harcadı.
Geçenlerdeki, Anthon Bourdain'in ölümüne yapılan bazı haberlere bir bakın.
Biz bu paranın bir kısmını, mesela, röportaj gezileri için uçak biletlerine öderiz.
Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Bugün insanlar eskisinden daha kötü değiller. Sadece yaptıklarının raporlanması daha kapsamlı hale geldi.
Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.