Translation of "Barred" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Barred" in a sentence and their turkish translations:

She was barred from the club.

O, kulüpten men edildi.

A fallen rock barred his way.

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.

The fallen tree barred our way.

Devrilmiş ağaç, yolumuzu kapattı.

We barred the door and locked it.

Kapıyı sürgüleyip kilitledik.

He has been barred from the club.

Kulüpten men edilmiştir.

Tom has been barred from this club.

Tom bu kulüpten men edilmiştir.

They barred journalists from reporting on the elections.

Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.

Tom was barred from a women-only dinner.

Tom bir kadınlar-sadece akşam yemeği tarafından men edildi.

- His prospects of success are barred.
- He has no chance of succeeding.

Onun başarma şansı yok.

A new law barred ex-aristocrats from the army,  and Davout had to resign his commission once more.

yeni bir yasa, eski aristokratları ordudan men etti ve Davout, görevinden bir kez daha istifa etmek zorunda kaldı.