Examples of using "Replace" in a sentence and their turkish translations:
Bunu değiştir.
Lütfen onu değiştirin.
Tom'un yerine geçeceğim.
Onun yerini alacağım.
Onun yerine geçeceğim.
- Değiştireceğim.
- Yerine yenisini getireceğim.
- Yerine yenisini koyacağım.
Kim Tom'un yerini alacak?
Onu yenisiyle değiştirmeme izin ver.
Seni değiştiremezler.
O, onu değiştirsin.
- Tom, Mary'nin yerine geçebilir.
- Tom, Mary'nin yerini doldurabilir.
- Tom, Mary'nin yerini alabilir.
Kimse benim yerimi alamaz.
- Tom, Mary'nin yerine geçecek.
- Tom, Mary'nin yerini alacak.
Kim Tom'un yerini alacak?
Tom'un yerine geçebilir misin?
Onlar neyi değiştirdiler?
Hiç kimse Tom'un yerini alamaz.
Tom'un yerini alamazsın.
Tom'un yerini almak zor olacak.
- Tom'un yerine geçecek birini buldun mu?
- Tom'un yerini alacak birisini buldun mu?
Onu değiştirmek istiyorum.
Onları nerede değiştirdin?
Kimse senin pabucunu dama atamaz.
Onları değiştireceğiz.
Hiçbir makine senin yerini alamaz.
Hiç Tom'un yerine geçemedim.
Asla senin yerini alamadım.
Asla onların yerini alamadım.
Asla onun yerini alamadım.
Asla onun yerini alamadım.
Biri gerçekten Tom'un yerini alabilir mi?
Hiç kimse senin yerini almayacak.
Bu işçiyi değiştirmek kolay.
- Tom benim yerime geçecek.
- Tom benim yerime geçmeye gidiyor.
Ben zaten onun yerini almak istiyordum.
Tom'un yerini almak zor olacak.
Tom Mary'nin yerini alacak.
Lütfen boş yazıcı kartuşunu değiştirin.
Floresan lambayı değiştirmeliyim.
- Tom'u değiştirmeye çalışmıyorum.
- Tom'un yerine geçmeye çalışmıyorum.
Tom'un yerini almak için burada değilim.
Tom gibi birini değiştiremezsin.
- Valfi neden değiştirdin?
- Vanayı neden değiştirdin?
Bu güve yemiş halıyı değiştirmek zorundayız.
Şofbenimizi değiştirmemiz gerekiyor.
Bu alet insan kalbinin yerini tutar mı?
Bunu her 4 ayda bir değiştirmelisiniz.
Bütün üniteyi değiştirmemiz gerekiyor.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
Sonunda Tom'un yerini alacak birini işe aldık.
Radyonun pilini değiştirmek zorundayım.
Onu tekrar değiştirmem gerekebilir.
Tom gibi birini kolayca değiştiremezsin.
Neden bujileri değiştirmedin?
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
Lütfen kırık olanı acilen değiştirir misin?
Cebirde, biz sık sık sayıları harflerle değiştiririz.
Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
Tom'un yerine geçmesi için ne zaman birini atayacaklar?
Tom'u değiştirmek zor olacak.
Yani demirle altının suyu taşırma miktarı farklıdır.
Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
Değiştireceğim.
Tom'un yerine koyacak birini bulmak zor olacak.
Tom'u değiştirmek için birini bulmak zor olacak.
yoksa kuzey kutbu ile güney kutbu yer mi değiştirecek?
Amerika, Irak'tan çekilmeyince, işler iyice sarpa sardı.
E-kitapların, kağıt kitapların yerini alacağını düşünüyor musunuz?
- Tom'un yerine koymak için hiç kimseyi bulamıyoruz.
- Tom'un yerine koymak için herhangi birisini bulamıyoruz.
- Tom'un yerine koymak için birisini bulamıyoruz.
Tom'un yerine geçmesi için birini bulabileceğimizi düşünüyor musunuz?
Değiştirmek istediğim kelime bu.
Onu değiştirmek istiyorum.
Tom'un yerini alacak birini nasıl bulacağız?
Tom emekli olduktan sonra onun yerine geçme planlarımız yok.
O, eski vazosunu yenisiyle değiştirmek istedi.
Onlarla işiniz bittiğinde bu kitapları rafa koyun.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsin.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?
Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.
Bilgisayarınızı her 5 yılda bir neden değiştirmeniz gerektiğinin bir gerekçesi yok.
O, eskisinin yerine yeni bir köprünün inşa edilmesini emretti.
Sen biraz beyaz unu çavdar unu ile değiştirebilirsin.
Yerine yenisini koyamayacağı deneyimli birliklerini kaybetmeyi göze alamaz.
Tom'un yerine koyacak birini bulmanın o kadar zor olmayacağını onlara söyledim.
Esperanto yerli dillerin yerini almamalı, daha ziyade sadece herkes için ikinci bir dil olmalıdır.
Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.
Su veya çayla doldurduğunuz tüm içki şişelerini yerine koyabilir misiniz?
Onun bulduğu, suya daldırılan bir nesnenin kendi hacmine eşit miktarda
Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı.