Examples of using "Remarkable" in a sentence and their turkish translations:
O dikkat çekici.
olağanüstü!
O dikkate değer.
Gerçekten şaşırtıcı.
Bu dikkat çekici değil mi?
Bu dikkat çekici.
Dikkat çekiciydi.
Dikkat çekici bir şey oldu.
O dikkat çekiciydi.
Tom dikkat çekici.
Tom dikkat çekiciydi.
O oldukça dikkat çekici.
O oldukça dikkat çekici.
Gerçekten dikkat çekici.
- Tom olağanüstü sonuçlar elde etti.
- Tom dikkat çekici sonuçlara ulaştı.
Ne olağanüstü bir performans.
Bu olağanüstü bir fırsat.
Sen olağanüstü bir insansın.
Sen dikkat çekici birisin.
O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
Ne olağanüstü bir başarı!
Değişim dikkat çekiciydi.
Sen dikkat çekicisin.
Bu gerçekten dikkat çekici.
Bu oldukça dikkat çekici.
Onun çok dikkat çekici olduğunu düşündüm.
Bu olağanüstü.
Dikkat çekiciydi.
Euler'in kişiliği gerçekten dikkate değer.
Ev özellikle dikkat çekici değildi.
Tom dikkat çekici sonuçlar elde etti.
Tom'un olağanüstü bir hafızası var.
Mary dikkat çekici bir kız.
Mary dikkat çekici bir kadın.
Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.
Tom dikkat çekici bir kişi.
Bu olağanüstü bir deneyimdi.
Onun dikkate değer bir hafızası vardır.
Öğrencilerimiz dikkat çekici bir ilerleme gösterdi.
Bu dikkat çekici bir yer.
Dikkat çekici bir yolculuk oldu.
Bu dikkat çekici bir bulgudur.
Tom olağanüstü bir hayat yaşadı.
ve duydukları şey olağanüstüydü.
Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.
İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
Burada olağanüstü şeyler yaptın, Tom.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
Tom fevkalade genç bir adam.
Tom dikkate değer bir iş yaptı.
Senin raporun iyi, hatta dikkat çekici.
Tom, Fransızcada dikkat çekici ilerleme kaydetti.
Hayvanlara olan sevginiz dikkat çekici.
Hayvanlara olan sevgisi dikkat çekicidir.
Onların hayvanlara olan sevgisi dikkat çekicidir.
Tom'un yaptığı şey oldukça dikkat çekiciydi.
Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.
Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
İngilizcede dikkate değer bir ilerleme kaydetti.
Mary oldukça dikkat çekici bir genç bayan.
Tom'un bazı dikkate değer şeyler yaptığını gördüm.
Tom gerçekten oldukça dikkat çekici bir kişidir.
Tom Fransızcada dikkat çekici bir gelişme yaptı.
Tom'un oldukça dikkate değer bir kişi olduğunu düşünüyorum.
Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….
Çok önemli ve olağanüstü objeler buldular-
Kız kardeşim İngilizcede önemli bir gelişme kaydetti.
Tom'un bazı dikkate değer şeyler yaptığını gördüm.
O final sınavlarında dikkat çekici notlar kazandı.
O son günlerde İngilizcede kayda değer ilerleme yaptı.
Bu altın bir fırsat.
Ancak son on yılda dikkate değer bir şey oldu.
Bu tabloda en çok dikkat çekenlerden bir tanesi ise
O insanlar konusundaki dikkate değer şey şuydu,
Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
2014 Masters Turnuvasında, dikkat çekici bir şey yaptı.
Başka hiçbir yarışmacı böyle dikkat çekici bir başarı elde etmedi.
Geçen yıl İngilizcede dikkat çekici bir ilerleme yaptın.
Soult'un askeri zihniyle . Olağanüstü askerlik becerileri,
Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Sayıları az görünüyor olabilir fakat tedavinin sonuçları olağanüstüydü.
Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.
Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.
fakat aslında bu benim rastladığım en olağanüstü objelerden biri.
O, spor yarışmasında olağanüstü performansları koymayı başardı.
Onun yaşındaki bir kız için, Mary çok zeki, dikkat çekici düşünceler ifade eder.
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.
Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.
Dikkate değer olan şey ise, bugün Asurlular konusunda çok şey biliyoruz
ve bu tufan hikâyesinde dikkat çeken şey
Tom olağanüstü bir iş yaptı.
Fevkalade bir iş yaptın.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.