Translation of "Reluctance" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Reluctance" in a sentence and their turkish translations:

I can understand your reluctance.

Senin isteksizliğini anlayabilirim.

We noticed his reluctance to testify.

Tanıklık etmek için onun isteksizliğinin farkına vardık.

I don't understand his reluctance to go.

Onun gitme isteksizliğini anlamıyorum.

Explain Soult’s later reluctance to lead from the front.

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

Tom doesn't understand Mary's reluctance to go out with his brother.

Tom onun erkek kardeşiyle çıkması için Mary'nin isteksizliğini anlamıyor.

That saw sparks of brilliance, but also missed chances, shocking avarice and a reluctance

Parlaklık kıvılcımlarının görüldüğü, ancak aynı zamanda şansların kaçırıldığı, şok edici açgözlülüğün ve