Translation of "Relaxed" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Relaxed" in a sentence and their turkish translations:

They relaxed.

Onlar dinlendi.

I'm relaxed.

Ben rahatladım.

You're relaxed.

Sen rahatlamışsın.

We're relaxed.

Biz rahatlamışız.

Tom relaxed.

Tom rahatladı.

I relaxed.

Ben rahatladım.

You look relaxed.

Rahatlamış görünüyorsun.

Tom was relaxed.

Tom rahatlamıştı.

She was relaxed.

O rahatladı.

Tom seems relaxed.

Tom rahatlamış görünüyor.

Tom is relaxed.

Tom rahatlamış.

Tom looks relaxed.

Tom rahatlamış görünüyor.

They both relaxed.

Onların ikisi de rahatladılar.

Are you relaxed?

Rahat mısınız?

I was relaxed.

Rahatlamıştım.

I'm very relaxed.

Çok rahatım.

Weren't you relaxed?

Rahat değil miydin?

Everyone looked relaxed.

Herkes rahatlamış görünüyordu.

- Tom and Mary both relaxed.
- Both Tom and Mary relaxed.

Tom ve Mary'nin her ikisi de rahatladılar.

Tom seems quite relaxed.

Tom oldukça rahatlamış görünüyor.

I feel very relaxed.

Çok rahat hissediyorum.

I'm not feeling relaxed.

Rahatlamış hissetmiyorum.

I already feel relaxed.

Ben zaten rahatlamış hissediyorum.

Tom looks pretty relaxed.

Tom oldukça rahatlamış görünüyor.

Tom was very relaxed.

Tom çok rahatlamıştı.

Tom relaxed his grip.

- Tom kavrayışını gevşetti.
- Tom elini gevşetti.

Tom relaxed a little.

Tom biraz rahatladı.

Tom relaxed a bit.

Tom biraz dinlendi.

You seem so relaxed.

Çok rahatlamış görünüyorsun.

I was pretty relaxed.

Ben oldukça rahatlamıştım.

I feel more relaxed.

Ben daha rahat hissediyorum.

I was very relaxed.

Çok rahatlamıştım.

You look pretty relaxed.

Oldukça rahat görünüyorsun.

Tom is always relaxed.

Tom her zaman rahatlamıştır.

Tom seemed quite relaxed.

Tom oldukça rahat görünüyordu.

- I think Tom is relaxed.
- I think that Tom is relaxed.

Tom'un rahatlamış olduğunu düşünüyorum.

- Tom said I looked relaxed.
- Tom said that I looked relaxed.

Tom rahatlamış göründüğümü söyledi.

- Tom said I seemed relaxed.
- Tom said that I seemed relaxed.

Tom gevşemiş göründüğümü söyledi.

- Tom said that he was relaxed.
- Tom said he was relaxed.

Tom rahatladığını söyledi.

- They said they were relaxed.
- They said that they were relaxed.

Rahatlamış olduklarını söylediler.

- Tom seems comfortable.
- Tom looks relaxed.
- Tom looks comfortable.
- Tom seemed relaxed.

Tom rahatlamış görünüyordu.

But he was so relaxed.

ama o çok rahattı.

I feel relaxed with you.

Kendimi seninle rahat hissediyorum.

The rules were recently relaxed.

Kurallar son zamanlarda gevşemişti.

I felt much more relaxed.

Ben çok daha rahat hissettim.

I feel relaxed with him.

Onunla rahatlamış hissediyorum.

Tom seems to be relaxed.

Tom rahatlamış görünüyor.

The hot bath relaxed her.

Sıcak bir banyo, onu rahatlattı.

Tom looks relaxed and rested.

Tom rahatlamış ve dinlenmiş görünüyor.

Tom looked relaxed and rested.

Tom gevşemiş ve dinlenmiş görünüyordu.

This medication relaxed the patient.

Bu ilaç hastayı rahatlattı.

They relaxed around the campfire.

Onlar kamp ateşinin etrafında dinlendiler.

Tom relaxed on the couch.

Tom kanepede dinlendi.

We relaxed in the jacuzzi.

Biz jakuzide rahatladık.

They relaxed on the beach.

Onlar sahilde dinlendiler.

Everyone looked relaxed and happy.

Herkes rahat ve mutlu görünüyordu.

I feel relaxed with Tom.

Ben Tom'la rahat hissediyorum.

You don't look very relaxed.

Çok rahatlamış görünmüyorsun.

I relaxed at home last Sunday.

Geçen Pazar evde dinlendim.

Tom looked like he was relaxed.

Tom gevşemiş gibi görünüyordu.

Don't get too relaxed about it.

Bu konuda fazla rahat davranma.

She's always very calm and relaxed.

O her zaman çok sakin ve rahat.

Import regulations have been relaxed recently.

İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.

Play in a more relaxed manner.

Daha rahat bir şekilde oynayın.

Don't you feel happy and relaxed?

Mutlu ve rahat hissetmiyor musun?

Tom told me to stay relaxed.

Tom bana gevşemiş kalmamı söyledi.

The hot bath relaxed my muscles.

Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.

We just relaxed and had fun.

Biz sadece dinlendik ve eğlendik.

We relaxed in the living room.

Biz oturma odasında dinlendik.

Last Sunday I relaxed at home.

Geçen pazar evde dinlendim.

Tom always seems to be relaxed.

Tom her zaman rahatlamış görünüyor.

Tom seems more relaxed than Mary.

Tom, Mary'den daha rahat görünüyor.

A cup of hot soup relaxed me.

Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.

They relaxed in front of the fire.

Ateşin önünde dinlendiler.

He feels relaxed when he's playing the guitar.

Gitar çalarken rahatlamış hisseder.

Listening to music in that moment relaxed me.

O anda müzik dinlemek beni rahatlattı.

Germans have a more relaxed attitude towards nudity.

Almanlar çıplaklığa karşı daha rahat bir tutuma sahipler.

- Tom looked relieved.
- Tom seemed relieved.
- Tom seemed relaxed.
- Tom seemed to be relaxed.
- Tom seemed to be relieved.

Tom rahatlamış görünüyordu.

You naturally just get more relaxed in the water.

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.

Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.

Tom doesn't seem to be as relaxed as Mary.

- Tom, Mary kadar rahat görünmüyor.
- Tom, Mary kadar rahatlamış görünmüyor.

Tom didn't seem to be as relaxed as Mary.

Tom, Mary kadar rahat görünmüyordu.

I was nervous at first, but gradually got more relaxed.

İlk başta gergindim ama yavaş yavaş daha rahatladım.

- I thought Tom would be nervous, but he was very relaxed.
- I thought that Tom would be nervous, but he was very relaxed.

Tom'un gergin olacağını sanıyordum ama çok rahattı.

I did nothing last night. I just relaxed on the sofa!

Dün gece hiçbir şey yapmadım. Sadece koltukta dinlendim!

How can I feel relaxed with you watching me like that?

Siz beni böyle izlerken ben nasıl rahat hissedebilirim?

No sooner had I sat down and relaxed than the phone rang.

Ben oturup dinlenir dinlenmez telefon çaldı.

- Tom seems unperturbed.
- Tom seemed calm.
- Tom seems relaxed.
- Tom seemed reassured.

Tom soğukkanlı görünüyor.

Tom didn't seem to be as relaxed as Mary seemed to be.

Tom Mary'nin göründüğü kadar rahatlamış görünmüyordu.

And then seeing that both animals are pretty relaxed and realizing, "Okay, and then the mating is beginning."

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

Tom and Mary relaxed in front of the TV for a couple of hours watching an old movie.

- Tom ve Mary eski bir filmi izlerken TV'nin önünde birkaç saat dinlendiler.
- Tomve Mary eski bir film izlerken birkaç saat televizyonun önünde dinlendiler.

I also really had the feeling of having had a relaxed day with my family for the first time in a long while.

Ben de uzun süredir ailemle birlikte rahat bir gün geçirdiğim duygusuna sahiptim.