Examples of using "Regretted" in a sentence and their turkish translations:
Tom yalan söylediğine pişman oldu.
Yalan söylediğime pişman oldum.
Tom güldüğüne pişman oldu.
Ona yalan söylediğime pişman oldum.
Teresa hatalarına pişman oldu.
Ben bundan asla pişman olmadım.
Onu yaptığıma pişman oldum.
Tom sonradan bundan pişman oldu.
Tom yaptıklarından pişman olmuştu.
Tom onu yaptığına pişman oldu.
Karardan pişman oldum.
Kararımdan pişmanım.
Tom yaptığına pişman oldu.
Seninle evlendiğime asla pişman olmadım.
Tom işini bıraktığına pişman oldu.
- Tom Mary'nin duygularını incittiğine pişman oldu.
- Tom Mary'nin duygularını incittiğine üzüldü.
Bunu yaptığıma asla pişman değilim.
Ona yalan söylediğime pişman oldum.
O, bu kayba son derece üzüldü.
Onu yapmaktan asla pişman olmadım.
Onu yapmaktan asla pişman değildim.
Tom yaptığından pişman oldu.
Tom, Mary'ye yalan söylediğine pişman oldu.
Tom kararından pişman olduğunu söyledi.
Tom onu yaptığına pişman olduğunu söyledi.
İşini bıraktığına pişman oldu.
Yapmaktan pişman olduğum bir şey yaptım.
Yemekten pişman olduğum bir şey yedim.
İnsanlar onun ani ölümüne derinden üzüldüler.
Tom söylediğine hemen pişman oldu.
Ona yardım ettiğim için asla pişman olmadım.
O, kararından pişman olduğunu söyledi.
Yaptığım şeylerde asla pişmanlık duymadım.
Karardan pişmanlık duyduğunu söyledi.
Tom yapmış olduğu her şeyden pişman oldu.
O, kararından pişman olduğunu söyledi.
Tom olanlara pişman olduğunu söyledi.
Tom, Mary'nin yaptıklarından pişman olduğunu söyledi.
Müziğe gitmediği için pişman oldu.
Ondan kitabı ödünç aldığına pişman oldu.
Benim tavsiyemi dinlemediği için pişman oldu.
Tom çok zaman israf ettiğine pişman oldu.
Tom yapmaktan hemen pişman olduğu bir şey yaptı.
O, kararından pişman olduğunu söyledi.
Tom Mary'ye gerçeği söylemediğine pişman oldu.
Olanlara üzüldüğünü söyledi.
Tom Mary'nin tavsiyesine uymadığına pişman olduğunu söyledi.
Jose atletizm'i seçti ve bundan hiç pişman olmadı.
O, o kitabı ondan ödünç aldığına pişman oldu.
Tom yaptıklarını yaptığına çok pişman oldu.
Tom Mary'nin yaptığından pişman olup olmadığını merak ediyordu.
Çok fazla zaman kaybettiğim için çok üzüldüm.
Çok zamanı israf ettiğime pişmanım.
Onu söyler söylemez pişman oldum.
Konsere katılamadığına pişman oldu.
Tavsiyeye uymadığına pişman oldu.
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.
Tom o dövmeyi yaptırdığına pişman oldu bu yüzden onu çıkarttırdı.
Hayatının önemli bir bölümünü boşa harcadığı için pişmanlık duyuyordu.
Doktora gitmeyii ertelediğine pişman oldu.
O, kaynanasını gücendiren bir şey söylediği için için için pişman oldu.
Sahip olduğum her şeyi onu satın almak için harcadım, fakat yaptığıma asla pişman olmadım.
İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu fark ettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu.
Dürüst olmak gerekirse, ani kararlarımdan asla pişman olmadığımı söylesem yalan söylemiş olurum.
Mariya, Annesinin yeni arkadaşı olan Tom'un, ona yapmak istediği hediyeyi, meydan okurcasına red etti. Daha sonra bundan pişman oldu.