Examples of using "Radar" in a sentence and their turkish translations:
Radar bozuldu.
çünk mikrodalgalar veya radar
Radar suyu görebilir.
Radar sıkışmıştı.
Radarımdasın.
Tom, Mary'nin radarında kaldı.
Tekne radar ile donatılmıştı.
Sami bir radar teknisyeni olarak çalıştı.
Gemi radarla donatılmamış.
Polis bir radar tuzağı kurdu.
- Bizim radarın altında kalmamız gerekiyordu.
- Dikkat çekmememiz gerekiyor.
Bu nasıl gözden kaçmış?
Radarın ana kayaları görüntülemesinin nedeni
buzun radarda tamamen transparan olması.