Translation of "Equipped" in Turkish

- We have equipped our office with computers.
- We've equipped our office with computers.

Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.

The soldiers were equipped with weapons.

- Askerler silahlarla donatılmıştı.
- Askerler silahlarla donatıldı.

The boat was equipped with radar.

Tekne radar ile donatılmıştı.

He was equipped for a trip.

O bir yolculuk için donanımlıydı.

I'm not equipped to do that.

Onu yapmak için donanımlı değilim.

The ship is not equipped with radar.

Gemi radarla donatılmamış.

The school is equipped with four computers.

Okul dört tane bilgisayarlarla donatıldı.

Our car is equipped with air conditioning.

Arabamız klimalıdır.

All the boats are equipped with oars.

Tüm tekneler kürek ile donatılmıştır.

Large ships are all equipped with a lifeboat.

Büyük gemilerin hepsi bir cankurtaran ile donatılmıştır.

This laboratory is equipped with the latest computers.

Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.

Her kitchen is equipped with labor-saving devices.

Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.

Apollo-11 is equipped with a high-end computer

Apollo-11 ise son teknoloji bir bilgisayarla donatıldı

That school is equipped with the latest gymnastics apparatus.

Okul en son jimnastik aletleriyle donatılmıştır.

The car is equipped with digitally controlled air conditioning.

Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.

All the police cars were equipped with bulletproof glass.

Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.

This museum is equipped with a fire prevention system.

Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.

Most computers made today are equipped with multi-core processors.

Bugün yapılan çoğu bilgisayar çok çekirdekli işlemcilerle donatılmıştır.

Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.

Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır.

They should get a good education, equipped with, adorned with culture.

iyi bir eğitim almalıdır, kültürle donatılmalıdır, bezenmelidir.

It certainly doesn't make me ill-equipped to run a country.

beni bir ülkeyi yönetmek için eksik donanımlı yapmıyor.

They will be well-equipped to deploy science, technology and innovation.

Bilim, teknoloji ve yeniliği uygulamak için iyi donanımlı olacaklar.

This aircraft is equipped with one of the most sophisticated flight management systems.

Bu uçak en gelişmiş uçuş yönetim sistemlerinden biriyle donatılmıştır.

All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.

Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.

A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.