Examples of using "Prisoner" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir mahkûmsun.
Sen bizim tutuklumuzsun.
Mahkum serbesttir.
Ben bir mahkûmum.
Sen mahkûmsun.
Mahkûma dikkat edin.
Mahkûm cezaevinden kaçtı.
Mahkûm serbest bırakıldı.
Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
Onlar esir alındılar.
Mahkumu serbest bıraktılar.
Ben bir mahkum muyum?
Tom bir tutuklu değildi.
Benim bir tutuklum var.
Ben esir tutuluyorum.
Ben tutukluyu koruyacağım.
Ben tutuklandım.
Sen benim esirimsin.
Bir tutuklumuz var.
O bir hükümlüye işkence etti.
Bir mahkûm kaçtı.
Bir makuma işkence ettin.
Tom bir mahkûm.
Tom bir mahkûm mu?
O tutukluyu serbest bırakmayın.
Tom benim tutuklum.
- Bir mahkum musun?
- Sen bir tutuklu musun?
O bir tutukluya işkence etti.
Mahkûm kaçtı!
Tom hapishaneye götürüldü.
Sami tutsak tutuldu.
Esir alınmıştı.
Tutsak düşmüştü.
Tutsak zincirle bağlıydı.
Sen burada tutsak değilsin.
Tom tutuklunun kaçmasına izin verdi.
Tom esir tutuluyor.
- O bir savaş esiridir.
- O bir savaş tutsağıdır.
Tom hâlâ bir tutuklu.
Tom örnek bir mahkûm.
Ben bir zamanlar bir mahkumdum.
- Sami başka bir kızı esir aldı.
- Sami bir kızı daha tutukladı.
Sami örnek bir tutukluydu.
Mahkûmdan uzaklaş.
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
Herkes tutukluya karşı sempati gösterdi.
Tutukluya özgürlüğü verildi.
Tom bir savaş esiri.
Ben hâlâ senin tutuklunum, değil mi?
- Tutuklu hapishaneden kaçtı.
- Mahkûm hapisten kaçtı.
Birinin mahkûmu koruyor olması gerekmez mi?
- Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom bir yerde esir tutuluyor.
Kaçan tutuklu yakalanmadı.
Tom esir kampından kaçtı.
Tom artık esir tutuluyor.
Kırbaçlandıktan sonra mahkum cevap verdi.
Mahkum turuncu bir tulum giydi.
Polis kaçan bir mahkumu arıyor.
Tutuklu, bir hakim huzuruna çıkarıldı.
O mahkum ama masum.
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
Kaçan mahkûm henüz yakalanmadı.
Tom savaş esiri gibi görünüyor.
Polisler kaçan bir mahkûmu takip ediyor.
Tom mahkûmun kim olduğunu fark etmedi.
Mahkûm vali tarafından affedildi.
Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
Kaçan tutuklu henüz yakalanmadı.
Kaçan tutuklu hala serbest.
Tom tutuklu kampına gönderildi.
Ona onun onların tutsağı olduğunu söylediler.
Tom Almanlar tarafından esir alındı.
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
Sanık, yargıç tarafından suçlu bulundu.
Kaçan tutuklu hâlâ kaçak.
Polis kaçan bir mahkumu arıyor.
Hakim tutuklunun suçsuz olduğuna karar verdi.
Ben işlemediğim bir suçtan dolayı mahkumum.
Joe'nun tutukluyu vurduğuna inanılıyordu.
Tutuklunun suçlu olduğunu hiç kimse reddedemez.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
Savaş tutuklusu kendini büyük bir onurla taşıdı.
- İnkar edilmez bir şey varsa mahkum suçludur.
- Mahkumun suçlu olduğu konusunda inkar yok.
Mahkum bir polisi öldürmüş olduğunu reddetti.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
Onlar, tutukluya önce işkence ettiler ve sonra onu öldürdüler.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
Tom esir alındı.
Tutuklu onu tutan gardiyanlardan kaçtı.
İki gün önce kaçan mahkum hâlâ serbest.
O siyasi bir tutuklu olarak Güney Afrika'da altı yıl geçirdi.
düştü. Ünlü Viking'e korkunç bir ölüm vermeye karar veren Hıristiyan kralı Ella tarafından esir alındı
Onun kaçan bir mahkum olabileceği aklımın ucundan geçmedi.
Savaş mahkumu olarak yedi yıl geçirdikten sonra Tom çökmüş bir adamdı.