Translation of "Prevail" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Prevail" in a sentence and their turkish translations:

- We will prevail.
- We'll prevail.

Biz galip geleceğiz.

Justice will prevail.

Adalet hüküm sürecek.

Love will prevail.

Aşk galip gelecektir.

You will prevail.

Sen hüküm süreceksin.

Communism will prevail.

Komünizm galip gelecek.

Communism will prevail!

Komünizm galip gelecek!

Common sense should prevail.

Sağduyu galip gelmeli.

Justice doesn't always prevail.

Adalet daima yerini bulmaz.

Truth will always prevail.

Gerçek her zaman galip gelecektir.

- Let's hope that decency will prevail.
- Let's hope decency will prevail.

Merhametin üstün geleceğini umut edelim.

In Colombia, Catholic customs prevail.

Kolombiya'da Katolik gelenekleri hakimdir.

Green tints prevail in the upholstery.

Döşemede yeşil tonlar hakimdi.

Justice will prevail in the end.

Adalet sonunda galip gelecek.

Wisdom does not prevail over power.

Bilgelik, güce baskın gelmez.

They that have judgment everywhere prevail.

Her yerde yargılayanlar hüküm sürüyor.

Tom pleaded for cooler heads to prevail.

- Tom sağduyu çağrısında bulundu.
- Tom soğukkanlı olanların kazanmasını diledi.
- Tom aklıselim çağrısı yaptı.
- Tom aklıselimin galip gelmesini arzu ettiğini söyledi.

It was unfortunately impossible for us to prevail.

Maalesef galip gelmemiz imkansızdı.

We wish for fraternity to prevail over discord.

Kardeşliğin anlaşmazlığa galip gelmesini diliyoruz.

We must prevail against our rivals by all means.

Rakiplerimize karşı muhakkak üstünlük sağlayacağız.

Never flee from injustice, intolerance, or insanity. Reason must prevail.

Adaletsizlikten, anlayışsızlık ve haddi aşmaktan asla sakınmayın. Akıl galip gelecektir.

I prevail on her to have a date with me.

Onu benimle buluşmaya razı ettim.

I tried to prevail on her to change his mind.

Fikrini değiştirmek için onu ikna etmeye çalıştım.

While maintaining a faith that he would prevail in the end.

kendi durumunun sert gerçekleriyle yüzleşti.

Our country will prevail, because ours is a big and brave army.

Ülkemiz galip gelecek çünkü ordumuz büyük ve cesur bir ordudur.

In the region in which prevail in hot weather succeeded the UAE to fall

havanın hakim olduğu bölgede BAE yağan yağmurda başarılı oldu

In this world, rules of conduct prevail that differ from what is accepted in public life.

Bu dünyada, kamusal hayatta kabul edilenlerden farklı davranış kuralları hakimdir.

See whether you can prevail upon your teacher to give you an extension for the assignment.

Ödeviniz için size ek süre verme konusunda öğretmeninizi ikna edip edemeyeceğinize bir bakın.

- I prevail on her to have a date with me.
- I successfully persuaded her and we went on a date.

Onu başarılı bir şekilde ikna ettim ve flört ettik.

The European Union has to become more united and more efficient. There is no other way. Reason can prevail only when the reasonable people act together determinedly.

Avrupa Birliği, birbirine daha bağlı ve daha etkin hale gelmelidir. Bunun başka yolu yok. Akıl, ancak makul insanlar birlikte kararlı bir şekilde hareket ettiğinde üstün gelebilir.

But he said: Thy name shall not be called Jacob, but Israel; for if thou hast been strong against God, how much more shalt thou prevail against men?

Fakat dedi ki: Senin adın Yakup değil, İsrail olacak; Tanrı'ya karşı güçlüysen, insanlara karşı daha ne kadar galip geleceksin?

You will see fearful shapes in darkness, and wicked voices will whisper in your ear, but they will not harm you, for against the purity of a little child the powers of Hell cannot prevail.

Karanlıkta korkunç şekiller göreceksin, kötü sesler kulağına fısıldayacak, fakat sana zarar vermeyecekler, çünkü küçük bir çocuğun saflığına karşı cehennem güçleri üstün gelemez.