Examples of using "Prettier" in a sentence and their turkish translations:
Gittikçe güzelleşiyor.
Gerçekten gittikçe güzelleşiyorsun.
Mary gittikçe güzelleşiyor.
Ben senden daha güzelim.
O güzelleşiyor.
Sen ondan daha güzelsin.
Sen benden daha güzelsin.
Bu daha güzel.
Ben ondan daha güzel değilim.
Ben Mary'den daha güzelim.
Mary gittikçe güzelleşiyor.
Mary senden daha güzel.
Mary, Alice'ten daha güzeldir.
O açıkçası benden daha güzel.
Kesinlikle Mary'den daha güzelsin.
Mary benden daha güzel mi?
Mary senden daha güzel.
Mary Alice'den çok daha güzel.
Mary kız kardeşinden daha güzel.
O günden güne daha da güzelleşiyor.
Hatırladığımdan çok daha hoşsun.
Bu araba seninkinden daha güzel.
Meryem'den çok daha hoşsun.
O, kırmızı elbisesi ile daha hoş görünüyor.
Mary ikisinden daha hoş olanıdır.
Benim kitabım arkadaşımınkinden daha güzel.
Wan küçük kız kardeşinden daha güzeldir.
Mary hatırladığımdan çok daha güzel.
Gülümseme daha güzel olmak için ucuz bir yoldur.
Siu-Yin eskisinden daha güzel.
Sınıfımdaki hiçbir kız Linda'dan daha güzel değildir.
Birinin çirkin olduğunu söylemek sizi daha güzel yapmaz.
Mary daha güzeldir ve Alice'ten daha iyi notlar alır.
Tom bana Mary'nin Alice'den çok daha güzel olduğunu düşündüğünü söyledi.
Philip senden daha sevimli.
Sınıfımda hiçbir kız Linda'dan daha güzel değil.
Ben senden daha güzelim.
Mary Susan'dan daha güzel olan Jane'den daha akıllı.
Sınıfımdaki kızlardan hiçbiri Linda'dan daha güzel değil.
Mary sadece daha güzel değil fakat Alice'den daha iyi notlar alır.
Mary, Alice'den daha güzeldir.
Ben senden daha güzelim.