Examples of using "Pains" in a sentence and their turkish translations:
Emeksiz kazanç olmaz.
Emeksiz yemek olmaz!
Korkunç ağrılarım var.
Benim dayanılmaz ağrılarım var.
Mide ağrıları geçti.
Mide ağrıları geçti.
Büyüyen bazı ağrılar vardı.
Bütün çabalarım boşa gitti.
Hiç kimse acıları olmadan yetişmez.
Buna inanmak beni acıtıyor.
O, çocuklarını eğitmek için saçını süpürge etti.
O, görüşmede güçlüklere katlandı.
Her otuz dakikada doğum sancım var.
O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.
Midemde ara sıra olan ağrılar var.
Fikrine katılmamak beni üzüyor.
O, işini bitirmek için çok çalıştı.
Saçını süpürge etti, bir teşekkür bile görmedi.
Benim acılarım seninkine nazaran hiçbir şey.
Fadıl mide ve bağırsak ağrılarından şikayet etmeye başladı.
Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var.
Diş ağrısı, yaşadığım en kötü acılardan biridir.
Onu bu durumda görmek bana acı veriyor.
Onlar projeyi bitirmek için çok güçlüklere katlandılar, duyuyorum.
Onlar kas ağrısına katlanır.
Bunu söylemek zorunda olmak beni üzüyor. Fakat bu doğru.
Onun yan tarafında bir ağrısı var.
Doktor onun mide ağrılarının irritabl bağırsak sendromu nedeniyle olduğu sonucuna vardı.
Çok yemek yersen miden ağrır.
Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
Bazen midemde ağrım olur.
Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.