Translation of "Origin" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Origin" in a sentence and their turkish translations:

- The word's origin is unknown.
- The word's origin is unclear.

Sözcüğün kaynağı belirsizdir.

Its origin is unclear.

Onun kökeni belirsizdir.

Its origin remains unknown.

Onun kökeni bilinmemektedir.

Its origin is unknown.

Kaynağı bilinmiyor.

- His name is of Greek origin.
- Her name is of Greek origin.

Onun adı Yunanca kökenlidir.

- This word's origin is unknown.
- The origin of this word is unknown.

Bu kelimenin kökeni bilinmiyor.

- The word's origin is unknown.
- The origin of the word is unclear.

Kelimenin kaynağı belirsizdir.

My name is of Hebraic origin.

İsmim İbrani kökenlidir.

That word is of Greek origin.

Bu kelimenin özü Yunancadır.

Russians are people of slave origin.

Ruslar köle kökenli insanlardır.

People misjudge my age or my origin.

İnsanlar yaşımı ve kökenimi yanlış değerlendirirler.

After all a channel of Jewish origin

sonuçta Yahudi kökenli bir kanal

What is the origin of the universe?

Evrenin kökeni nedir?

The origin of the fire is unknown.

Ateşin kökeni bilinmemektedir.

I would like to know your origin.

Kökenini bilmek istiyorum.

This word is clearly of Germanic origin.

Bu kelime açıkça Cermen kökenlidir.

This word is clearly of Slavic origin.

Bu kelime açıkça Slav kökenlidir.

- The word's origin is unknown.
- The word's origin is unclear.
- The origin of the word is unclear.
- The word's provenance is unclear.
- The word is of unclear provenance.

- Kelimenin kaynağı bilinmiyor.
- Kelimenin orijini bilinmiyor.
- Kelimenin kökeni bilinmiyor.

He even referred to the origin of life.

Yaşamın kökeninden bile bahsetti.

Ramen is a wheat noodle of Chinese origin.

Ramen, Çin kökenli bir buğday şehriyesidir.

I don't know the origin of the rumor.

Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.

Felicja's mother is a Pole of Romanian origin.

Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.

There are many theories about the origin of life.

Yaşamın kökeni hakkında birçok teoriler vardır.

Chunkey is an ancient game of Native American origin.

Chunkey, Amerikan yerlisi kökenli eski bir oyundur.

He is studying the origin of jazz in America.

O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.

There are numerous theories about the origin of life.

Hayatın kökenine dair çeşitli teoriler mevcut.

Its origin and purpose is still a total mystery.

Onun kökeni ve amacı hala tam bir sırdır.

English has many words of Latin and Greek origin.

- İngilizce, Latin ve Yunan kökenli birçok kelimeye sahiptir.
- İngilizce, Latince ve Yunanca kökenli birçok kelimeye sahiptir.

English possesses many words of Latin and Greek origin.

İngilizce, Latin ve Yunan kökenli birçok sözcüğe sahiptir.

When I started working on the origin of the Moon,

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.

Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.

Let me tell you about the origin of this school.

Size bu okulun başlangıcından bahsedeyim.

It was Darwin who wrote "On the Origin of Species".

Türlerin Kökeni'ni yazan kişi Darwin'dir.

The leading idea for the origin of the Earth and Moon

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

Baibars was of Turkic origin, either a Kipchak or a Cuman.

Baybars Türk kökenliydi,Kıpçak yada Kuman kökeninden geliyordu.

We associate the name of Darwin with The Origin of Species.

Biz "Türlerin Kökeni" ile Darwin'in adını bağdaştırırız.

There is a woman at the origin of all great achievements.

Bütün büyük başarıların kökeninde bir kadın vardır.

- This word comes from Greek.
- That word is of Greek origin.

Bu kelime Yunancadan geliyor.

In Russian, nouns of foreign origin generally don't succumb to integration.

Rusça'da yabancı kökenli isimler genellikle bütünleşmeye dayanamaz.

In French it’s called a donjon - the origin of the word dungeon.

Fransa'da bu yapılara 'Donjon', - 'Dungeon' (zindan, kule) kelimesinin atası - denirdi.

To determine its origin, we must go back to the middle ages.

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.

Whatever the origin is, Valentine's Day has had a long and romantic history.

Kökeni ne olursa olsun, Sevgililer Günü'nün uzun ve romantik bir öyküsü vardır.

Mexicans are the largest group of Hispanic origin in the United States of America.

Meksikalılar Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük İspanyol kökenli gruptur.

Additionally, around 40 percent of the 27 million of Texas residents have a Latino origin.

Ek olarak, Teksas'ın 27 milyon sakininin yüzde 40 civarı Latin kökeni var.

It seems that the origin of the mutations is in the consumption of contaminated water.

Mutasyonların kökeni kirletilmiş su tüketiminde gibi görünüyor.

In Egypt, the Mamluks were a warrior caste of slave origin, trained from a young age

Memlükler genç yaşlardan beri savaşmak için yetiştirilen köle kökenli bir toplumdu.

The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.

NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.

In Europe or America. And now they are coming back to their country of origin with a new,

Amerika'dan geliyor. Ve şimdi kendi köken ülkelerine yeni ve daha eleştirel

When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.

- I need to know what the language of origin is.
- I need to know what the original language is.

Orijinal dilin ne olduğunu bilmem gerekiyor.

The issuance of the ruling on the legal prohibition of this marriage, as the origin of the marriage contract is

Evlilik sözleşmesinin kökeninin süreklilik olduğu ve bu tür bir evlilik yani tecrübe,

- The cause of the fire is not known.
- The origin of the fire is unknown.
- The cause of the fire isn't known.

Yangının nedeni bilinmemektedir.

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

The exact origin of the phrase 'Seven Seas' is uncertain, although there are references in ancient literature that date back thousands of years.

Binlerce yıl öncesine dayanan eski literatürde referanslar bulunmasına rağmen 'Yedi Deniz' ifadesinin kesin kökeni belirsizdir.