Examples of using "Optimism" in a sentence and their turkish translations:
İyimserliğini seviyorum.
Başkaları Tom'un iyimserliğini paylaşıyor.
İyimserliğine hayranım.
İyimserlik için neden var.
İyimserlik bilgi eksikliğidir.
İyimserlik için çok az sebep var.
İyimserliğini paylaşamam.
İyimserlik için neden var mı?
İyimserlik için gerekçeler var.
- Sami'nin iyimserliği hızla kesildi.
- Sami'nin iyimserliği hızla suya düştü.
İyimserliğini paylaştığımdan emin değilim.
İyimserlik yalnızca bir bilgi eksikliğidir.
Ama siz iyimserliğinizi kaybedemezsiniz.
Ekonominin gelişeceğine dair önemli bir iyimserlik var.
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var: