Examples of using "Oppression" in a sentence and their turkish translations:
- Zulüm zulümü besler.
- Zulüm zulüm doğurur.
Baskıya direnin, özgürlüğünüzü talep edin.
Kadınların ezilmesine karşı mücadele etmeliyiz.
Kuzey Afrikalıların adaletsizliğe ve zulme tahammülü yoktur.
baskı ve sömürgeciliğin nasıl üstesinden geldiğimize bağlıdır.
Bir güç gösterisi veya tacizcinin cinsel baskısı.
Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
Yöneten seçkinlerin zulmüne karşı direnin.
Bir günlük özgürlük, on yıllık zulümden daha iyidir.
- Şiddetle nerede olursa olsun savaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
- Nerede olursa olsun baskıyla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız.
ya da sadece kadınların nesneler olarak zulüm içinde yaşadığını varsaymazlar.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.