Translation of "Claim" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Claim" in a sentence and their turkish translations:

- They claim that they won.
- They claim they won.

Kazandıklarını iddia ediyorlar.

Eyewitnesses confirm this claim

görgü tanıkları bu iddiayı doğruluyor

They claim they're Canadians.

Onlar Kanadalı olduklarını iddia ediyorlar.

Some claim to know everything.

Bazıları her şeyi bildiklerini iddia ederler.

That claim can seem arrogant.

O iddia kibirli görünebilir.

Can you justify your claim?

Elinde iddianı haklı gösterecek bir şey var mı?

Fight oppression, claim your freedom.

Baskıya direnin, özgürlüğünüzü talep edin.

Can you substantiate that claim?

O iddiayı kanıtlayabilir misin?

Does anyone claim this knife?

Bu bıçağa sahip çıkan var mı?

Your claim is totally unacceptable.

Talebiniz tamamen kabul edilemezdir.

I certainly don't claim that.

Onu kesinlikle iddia etmiyorum.

The first claim is untrue.

İlk iddia gerçek dışıdır.

They claim they were busy.

Meşgul olduklarını iddia ediyorlar.

- Tom said the claim wasn't true.
- Tom said that the claim wasn't true.

Tom iddianın doğru olmadığını söyledi.

May I see your claim tags?

Bagaj kartını görebilir miyim?

Some people claim to know everything.

Bazı insanlar her şeyi bildiklerini iddia ederler.

They claim this medicine is safe.

Onlar bu ilacın güvenli olduğunu iddia ediyor.

The evidence doesn't support the claim.

Kanıt, iddiayı desteklemiyor.

Where can I claim my luggage?

Bagajımı nerede isteyebilirim?

Where do I claim my baggage?

Bagajımı nereden talep edeceğim?

How can you justify your claim?

İddianı nasıl haklı çıkarabilirsin?

John laid claim to the painting.

- John tablo üzerinde hak iddia etti.
- John tabloyu sahiplendi.

I don't claim that we're perfect.

Mükemmel olduğumuzu iddia etmiyorum.

- They claim that they can see the future.
- They claim they can see the future.

Geleceği görebileceklerini iddia ediyorlar.

Why would this guy make this claim?

Bu adam neden böyle bir iddiada bulunuyor?

They said that his claim was false.

Onun iddiasının yanlış olduğunu söylediler.

What is the basis for this claim?

Bu iddianın dayanağı nedir?

- Don't believe people who claim that they know everything.
- Don't believe people who claim they know everything.

Her şeyi bildiğini iddia eden insanlara inanma.

But they claim that the earth is flat

fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

Some also claim to love more than me

Bazıları benden daha çok sevdiğini de iddia ediyor

I do not want to reject this claim.

Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.

I don't claim not to be a fool.

Aptal olmadığımı iddia etmiyorum.

- They claim that all their products are environmentally friendly.
- They claim that all their products are friendly to the environment.

- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.

And those of us who claim to be experts

Uzman olduğunu iddia edenler

We do not know the accuracy of this claim

bu iddianın doğruluğunu bilemiyoruz

He knows better than to make such a claim.

Böyle bir iddiayı ortaya atmayacak kadar akıllı.

They claim that all their products are environmentally friendly.

- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.

I have a feeling Tom's claim isn't entirely wrong.

Tom'un iddiasının tamamen yanlış olmadığını hissediyorum.

Tom would never do what you claim he did.

Tom onun yaptığını iddia ettiğin şeyi asla yapmazdı.

Some claim that full-body scanners violate the Fourth Amendment.

- Bazıları tam vücut tarayıcılarının anayasanın dördüncü ek maddesini ihlal ettiğini iddia ediyor.
- Bazıları tam vücut tarayıcılarının Amerikan anayasasının 4. ek maddesini ihlal ettiğini ileri sürüyor.

Many moisturizing creams claim to have an anti-aging effect.

Birçok nemlendirici krem, anti-aging etkileri olduğunu iddia eder.

In the USA, opioids claim more victims than traffic accidents.

ABD'de, morfin türevi ilaçlar trafik kazalarından daha fazla ölüme neden olmaktadır.

Belgians claim that French fries are not French but Belgian.

Belçikalılar, Fransız kızartmasının Fransız değil, Belçikalı olduğunu iddia ediyorlar.

They claim that prices will go down if production increases.

Üretim artarsa ​​fiyatların düşeceğini iddia ediyorlar.

America likes to claim that it is a "classless" society.

Amerika, bunun "sınıfsız" bir toplum olduğunu iddia etmeyi sever.

Is Ellen White against Helene Blavatsky as Adventist people claim?

Adventistlerin iddia ettiği gibi Ellen White, Helena Blavatsky'nin karşıtı mıdır?

There is a claim that Lenin was secretly a Baptist.

- Lenin'in gizli bir Baptist olduğu varsayımı var.
- Lenin'in gizli bir Baptist olduğu iddiası var.

No one has come forward to claim responsibility for what happened.

Hiç kimse olanların sorumluluğu üstlenmek için ortaya çıkmadı.

Tom and Mary claim that they never lie to each other.

Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.

The one that nobody wants, the one that nobody comes to claim.

hiç kimsenin istemediği ve gelip almadığı bir valiz,

Some critics claim that DANILO ASTORI, the finance minister, spends too little.

Bazı eleştirmenler maliye bakanı DANILLO ASTORI'yi çok az para harcamakla eleştiriyor.

There are those who claim that a catastrophe will occur in 2012.

2012 yılında bir felaket oluşacağını iddia edenler var.

Astronomers claim they have discovered the ninth planet of the Solar System.

Astronomlar güneş sistemi'nin dokuzuncu gezegenini keşfettilerini iddia ediyorlar.

They claim that next summer will be the hottest of the century.

Önümüzdeki yazın yüzyılın en sıcağı olacağını iddia ediyorlar.

Sami is going to claim this house as part of his inheritance.

Sami bu evi mirasının bir parçası olarak talep edecek.

First of all, the claim that the misery of women is men’s responsibility.

İlk olarak; kadınların acınası durumundan sadece erkeklerin sorumlu olduğu iddiası.

- Where can I pick up my baggage?
- Where do I claim my bags?

Bagajımı nerede alabilirim?

Women who claim to love Disney films are, in most cases, suffering mentally.

Disney filmlerini sevdiğini iddia eden kadınlar, birçok durumda zihinsel olarak acı çekiyorlar.

- Tom denied that allegation.
- Tom denied that claim.
- Tom has denied that allegation.

Tom o iddiayı yalanladı.

I don't quite believe it when I hear someone claim they can speak more than five languages fluently.

Birisi beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuşabildiğini iddia ettiğini duyduğumda tamamen inanmıyorum.

There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.

Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.

- I'm dubious about claims to speak more than five languages fluently.
- I'm skeptical when I hear someone claim to speak more than five languages fluently.
- I don't quite believe it when I hear someone claim they can speak more than five languages fluently.

Birinin beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuştuğunu iddia ettiğini duyduğumda şüphe ederim.