Examples of using "Neither" in a sentence and their turkish translations:
Ben de.
İkisi de mükemmel ve ikisi de yanlış değildir.
Hiçbir kadın yaralanmadı.
Hiçbiri güzel değil.
Hiçbiri doğru değildi.
Hiçbiri doğru değildi.
Hiçbiri doğru değil.
Hiçbiri doğru değil.
Hiçbiri olmayacak.
Ne zengin ne de ünlüyüm.
İki rota da iyi değil.
Hiçbiri kabul edilmez.
Hiçbir yaklaşım ideal değil.
Hiçbir kadın yaralanmadı.
Şoförlerin hiçbiri yara almadı.
İkisini de okumadığına bahse girerim.
Ne giriş ne de çıkış.
Ne önce ne de sonra.
Hiçbir sürücü yaralanmadı.
O, ne iyi ne de kötüdür.
Ne Tom ne de Mary hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
Elbette, her ikisi de doğru değildi.
Sayılardan hiçbir ordu memnun değildi.
Ne içki içerim ne de sigara içerim.
Onlardan hiçbirini sevmiyorum.
Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.
O, ne sigara ne de içki içer.
Ne yazdın ne de telefon ettin.
"Uyuyamıyorum." "Ben de."
Onlardan hiçbiri mutlu görünmüyor.
İki taraf da suçsuz değil.
Ben ne yürürüm ne de koşarım.
Tom ne sigara ne de içki içer.
Tom ne okur ne de yazar.
O ne burada ne de orada.
Onlardan hiçbiri aynı fikirde değil.
Bu ne süt ne de kesilmiş sütün suyu.
Hiçbir hedefe ulaşılmadı.
O, hiçbirimizi tanımaz.
Hiçbir sanık suçlu bulunmadı.
Hiçbir taraf vazgeçmedi.
Bunlardan hiçbiri olmadı.
Ben ne iyimser nede kötümserim.
Onlardan hiçbiri meşgul görünmüyor.
Onlardan hiçbiri sevimli değil.
Ne yazdı ne de telefon etti.
Ne sigara ne de içki içerim.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Hiçbir karar bir sürpriz değildi.
Hiçbir kurbanın kimliği tespit edilmedi.
Hiçbiri can yeleği giymiyordu.
İlisi de emniyet kemeri takmıyordu.
Her ikisi de kask takmıyordu.
Ben ne zenginim ne de ünlüyüm.
Ne Tom ne de Mary çığlık attı.
Ne Tom ne de Mary güldü.
Ne Tom ne de Mary kızardı.
Ne Tom ne de Mary ağladı.
Bunu ikimiz de yapmadık.
- Bunların hiçbiri bana ait değil.
- Bunların hiçbiri benim değil.
Ne ben yaşlıyım ne de sen.
Ne Tom ne de Mary kovuldu.
Ne Tom ne de Mary yaralandı.
Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Ne Tom ne de Mary kazanacak.
Ne Tom ne de Mary'nin ateşi var.
Ne Tom'un ne de Mary'nin bir bisikleti var.
O kitaplardan hiçbiri ilginç değil.
O, ne okuyabilir nede yazabilir.
Benim ne zamanım nede param var.
Başarının ne tadı ne de kokusu vardır.
O ne beyzbolu ne de futbolu sever.
Tom ne zengin ne de ünlü.
Pastaların ikisini de beğenmedim.
O ne yakışıklıdır ne de çirkin.
Babam ne sigara ne de içki içer.
Ne bir şey duydum ne de gördüm.
Onlardan hiçbiri burada değil.
Babam ne içki içer ne de sigara içer.
Ne o ne de o iyi şarkı söyler.
Ben mektupların hiçbirini yanıtlamadım.
O ne Fransızca ne de Almanca bilir.
Ne elmayı ne de üzümü severim.
Ne Mary ne de John yüzebilir.
İkisinin arası.
Ne et ne de balık istiyorum.
Zaman ne forma ne de maddeye sahiptir.
Onlardan hiçbiri çok endişeli görünmüyordu.