Examples of using "Nagano" in a sentence and their turkish translations:
Nagano, Tokyo'yu 3-2 yendi.
O yaz boyunca Nagano'da kaldı.
O, Nagano'da küçük bir kasabadandır.
Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
Bu nehir Nagano dağlarından kaynaklanır.
Nagano 42 'ye karşı 46 oyla Salt Lake City'yi yendi.
Karla kaplı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
- Nagano'da yaşıyor olduğunu zannetti. O, Tokyo istasyonunda ne yapıyordu?
- Onun Nagano'da yaşaması gerekiyor. Tokyo İstasyonunda ne yapıyor?
Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi.
Geçen yaz ziyaret ettiğim köy, Nagano bölgesi'ndeki küçük bir köydü.
Kızı doğduğunda, o yedi yıl boyunca Nagano'da yaşıyordu.
Bir erkek bir kız kardeşim var. Erkek kardeşim Tokyo'da ve kız kardeşim Nagano'da yaşıyor.