Translation of "Minds" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Minds" in a sentence and their turkish translations:

Great minds discuss ideas, average minds discuss events, small minds discuss people.

Büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar ise kişileri tartışır.

It's hearts and minds.

Kalpler ve zihinlerle alakalı.

Let's open our minds.

Zihinlerimizi açalım.

We changed our minds.

Biz kararımızı değiştirdik.

Great minds think alike.

Büyük akıllar benzer düşünürler.

What changed their minds?

Onların fikirlerini ne değiştirdi?

I can read minds.

- Akılları okuyabilirim.
- Zihinleri okuyabilirim.

This dog minds well.

Bu köpek iyi itaat eder.

They lost their minds.

Akıllarını kaybettiler.

Little minds have little worries, big minds have no time for worries.

Küçük zihinlerin küçük endişeleri vardır, büyük zihinlerin endişeler için vakti yoktur.

To reach those future minds.

gelecek zihinlere ulaşmanızı sağlayan güce sahip.

minds I do not share.

yaşıyor ve büyüyor.

By the world's leading minds.

bir hakemlik sürecinden geçer.

But what about their minds?

Peki, zihinleri üzerine?

Little thing please little minds.

Küçük şey küçük akılları memnun eder.

They didn't change their minds.

- Fikirlerini değiştirmediler.
- Onlar fikirlerini değiştirmediler.

They're out of their minds.

Onlar aklını kaçırmış.

Small things amuse small minds.

Küçük şeyler küçük zihinleri eğlendirir.

Have they lost their minds?

Akıllarını mı kaybettiler?

True change happens in our minds.

Gerçek değişim kişinin kafasının içindedir.

Don't make fun of our minds

Aklımızla alay etme

Two minds are better than one.

- Bir elin nesi var iki elin sesi var.
- Akıl akıldan üstündür.

Only fools never change their minds.

Sadece aptallar fikir değiştirmez.

Have you both lost your minds?

Siz ikiniz aklınızı kaybettiniz mi?

Why did they change their minds?

Onlar neden fikrini değiştirdi.

I'm in two minds about going.

Ben gitme hakkında bocalıyorum.

I'll try to change their minds.

Onların düşüncelerini değiştirmeye çalışacağım.

Have you people lost your minds?

Millet aklınızı mı kaybettiniz?

You have to make up your minds.

Kararını vermek zorundasın.

You'd better ask Tom if he minds.

Önemseyip önemsemediğini Tom'a sorsan iyi olur.

Are you all out of your minds?

Hepiniz kafayı mı yediniz?

Tom and Mary haven't changed their minds.

Tom ve Mary düşüncelerini değiştirmedi.

Superstition is the religion of feeble minds.

Batıl inanç güçsüz akılların dinidir.

They must be out of their minds.

Onlar aklını kaçırmış olmalı.

Tom and I haven't changed our minds.

Tom ve ben fikrimizi değiştirmedik.

All first conjured in the minds of humans.

Hepsi ilk olarak insanların akıllarında tasavvur edildi.

I've spent my career reaching into people's minds

Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin

Now we have a question in our minds

Şimdi kafamızda bir soru var

We can just about read each other's minds.

Biz neredeyse birbirimizin düşüncelerini okuyabiliriz.

They've made up their minds not to come.

Onlar gelmemeyi akıllarına koydular.

The question that comes to our minds is:

Aklımıza gelen soru ise:

I think videogames are warping our kids minds.

Ben video oyunlarının çocuklarımızın kafalarını çarpıttığını düşünüyorum.

He hired the best minds money could find

Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı.

Tom claims that he can read people's minds.

Tom insanların düşüncelerini okuyabileceğini iddia ediyor.

I hope Tom and Mary change their minds.

Umarım Tom ve Mary düşüncelerini değiştirir.

The greatest distance is that between two minds.

En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir.

And becoming just kind of trapped in their minds,

olumsuz düşüncelerinin sürekli saldırdığı zihinlerinde

It works to change our minds without our knowledge.

Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi değiştirmek için çalışır.

We'll talk to Tom then make up our minds.

Biz kararımızı vermek için daha sonra Tom'la konuşacağız.

Tom and Mary are still making up their minds.

Tom ve Mary hâlâ karar veriyor.

He knew all the big minds of the day.

Tüm büyük akla sahip kişileri tanıyordu.

Those who cannot change their minds cannot change anything.

Kendi zihinlerini değiştiremeyenler hiçbir şeyi değiştiremezler.

Only fools and dead men don't change their minds.

Sadece ölüler ve deliler fikir değiştirmez.

That sometimes sinks into the minds of some young people.

övdüğünü söylüyor.

Will infect the minds of people across the political spectrum.

politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.

Is so ingrained in our minds and in our society

hem zihnimize hem de toplumumuza öylesine işlemiş ki

Only the fools and the dead never change their minds.

Sadece aptallar ve ölüler asla fikirlerini değiştirmez.

They're still waiting for us to make up our minds.

Onlar hâlâ karar vermemizi bekliyor.

Wielding immense influence over the hearts and minds of the future.

kalp ve beyinlere çok büyük etki yapacak emsalsiz gücünü alkışlarız.

And above all, we listen to each other with open minds.

Ve her şeyden önce, birbirimizi açık fikirle dinleriz.

And then the other question mark in the minds is this

e o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu

- Have you lost your mind?
- Are you out of your minds?

Sen kaçık mısın?

- Have you all gone mad?
- Have you all lost your minds?

Hepiniz aklınızı kaybettiniz mi?

And we're very very different at the top of our minds.

ve zihnimizin üst seviyelerinde çok çok farklıyız.

To different minds, the same world is a hell, and a heaven.

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.

We need to do something to take our minds off our problems.

Zihnimizi sorunlarımızdan almamız için bir şeyler yapmamız gerekiyor.

And we pay for our carnism with our hearts and with our minds,

Karnizmin bedelini, kalbimizle ve aklımızla,

Technology has opened new windows into the black box that is our minds.

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

But she now lives and grows in a whole world of other minds,

Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde

Some sentences on Tatoeba really make me question the minds of their owners.

Tatoeba'daki bazı cümleler bana onların sahiplerinin aklını sorgulatıyor.

Tom couldn't persuade his classmates to change their minds about postponing the dance.

Tom sınıf arkadaşlarını dansı erteleme hakkındaki fikirlerini değiştirmeleri için ikna edemedi.

Sami's lawyer wanted to create reasonable doubt in the minds of the jurors.

Sami'nin avukatı jüri üyelerinin zihinlerinde mantıklı şüphe yaratmak istiyordu.

- I thought a walk in the park might take our minds off our troubles.
- I thought that a walk in the park might take our minds off our troubles.

Parktaki bir yürüyüşün zihnimizi sıkıntılarımızdan alabileceğini düşündüm.

Albert Einstein is considered one of the most brilliant minds of the twentieth century.

Albert Einstein Yirminci yüzyılın en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilir.

I hope nobody minds my being straggly and unkempt at five in the morning.

Sabah saatin beşinde dağınık ve bakımsız olmamı umarım kimse önemsemez.

What remains in our minds from this movie is the harsh Kerim and marten Selim

bu filmden aklımızda kalan şey ise gaddar Kerim ile sansar Selim

He and I are such close friends that we can almost read each other's minds.

O ve ben öylesine yakın arkadaşlarız ki neredeyse birbirimizin aklını okuruz.

The problem with many Europeans is that they do not meditate. Their minds are messy.

Çoğu Avrupalının problemi meditasyon yapmadıklarıdır. Onların akılları karışıktır.

- Have you gone nuts?
- Have you gone off your rocker?
- Have you guys lost your minds?

Siz çocuklar aklınızı mı kaybettiniz?

Those who labour with their minds govern others; those who labour with their strength are governed by others.

Zihinleriyle çalışanlar diğerlerini yönetirler;fizikleriyle çalışanlar başkalarınca yönetilirler.

The Cold War may have ended, but the fear of war has not yet been removed from the minds of men.

Soğuk Savaş sona ermiş olabilir ama savaş korkusu henüz insanların zihinlerinden kalkmamıştır.

- They made up their minds to go by car in spite of bad weather.
- In spite of the bad weather, they decided to go by car.

Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.

- Are you crazy?
- Have you gone nuts?
- Have you gone mad?
- Have you lost your mind?
- Are you out of your mind?
- Have you become insane?
- Have you guys lost your minds?

- Delirdin mi sen?
- Delirdin mi?
- Sen delirdin mi?