Translation of "Hearts" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Hearts" in a sentence and their turkish translations:

It's hearts and minds.

Kalpler ve zihinlerle alakalı.

Never get broken hearts,

kalpleri kırılmaz,

Our hearts are linked.

Kalplerimiz bağlantılıydı.

Many hearts were broken.

Birçok kalpler kırıldı.

Octopuses have three hearts.

Ahtapotların üç tane kalbi vardır.

Time heals all broken hearts.

- Zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.
- Zaman en iyi ilaçtır.
- Zaman tüm yaraları iyileştirir.

Passion grew in their hearts.

Tutku yüreklerinde büyüdü.

He has broken many hearts.

O birçok kalp kırdı.

I've got the jack of hearts.

Bende kupa valesi var.

He makes young girls' hearts flutter.

O, genç kızların kalplerini çarptırıyor.

I have the ace of hearts.

Kupa asım var.

I've got a queen of hearts.

Benim bir kupa kızım var.

Their hearts were beating very fast.

Onların kalpleri çok hızlı atıyordu.

Humans have hatred in their hearts.

İnsanlar kalplerinde nefret taşıyorlardı.

Broken hearts are literally and figuratively deadly.

Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.

He changed the world, he changed hearts,

O, dünyayı değiştirdi, kalpleri değiştirdi

And if we turn on our hearts,

Kalplerimizi açarsak bu,

She will live forever in our hearts.

O her zaman kalplerimizde yaşayacak.

He will live forever in our hearts.

Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.

The pantomime is crowded with merry hearts.

Pandomim neşeli kalpler ile doludur.

We must do that work in our hearts,

Biz bu işi, bu ırkçılık karşıtı olma işini

Heaven and Hell only exist in men's hearts.

Cennet ve cehennem sadece insanların kalplerinde vardır.

Our hearts are broken, our spirit is not.

Kalplerimiz kırık ama ruhumuz değil.

The key to happiness is in our hearts.

Mutluluğun anahtarı yüreğimizdedir.

Maria glued many small hearts to the fridge.

Maria birçok küçük kalbi buzdolabına yapıştırdı.

Can there be so much anger in celestial hearts?

Çok iyi kalplerde bu kadar çok öfke olabilir mi?

Heaven and hell exist in the hearts of man.

Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.

I usually use hearts of palm in my recipes.

Tariflerimde genelde palmiye özütü kullanırım.

Wouldn't the hearts of millions be broken in this case?

milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?

They hate each other from the bottoms of their hearts.

Birbirlerinden en içten duygularla nefret ediyorlar.

Wielding immense influence over the hearts and minds of the future.

kalp ve beyinlere çok büyük etki yapacak emsalsiz gücünü alkışlarız.

Learn its contours, show up to the journal of your hearts.

Sınırlarını öğrenin, kalbinizin güncesine bir göz atın.

And we pay for our carnism with our hearts and with our minds,

Karnizmin bedelini, kalbimizle ve aklımızla,

Men, indicating to the generals what positions they should take up, animating all hearts

, generallere hangi pozisyonları almaları gerektiğini belirterek, bakışlarından yansıyan güvenle

How well would a prayer be performed by breaking the hearts of millions of people?

milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?

Burn the eyes that look at you and the hearts that are waiting for you!

Sana bakan gözleri ve yolunu gözleyen gönülleri ateş gibi yak.

Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.

Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terk edebilir.