Examples of using "Limit" in a sentence and their turkish translations:
Sınır yok.
Bu sınırdır.
Limit nedir?
Gökyüzü limittir.
Onlar limiti arttırdı.
Ben sınırımı aştım.
Hız sınırı yok.
Her şeyin limiti vardır.
Hiçbir sınırlama yok.
Onun sabrı sınırına ulaştı.
Ben azami sürat yapıyorum.
Zaman sınırı var mıydı?
Hız limitini aşma.
Tom asla hız limitinin üzerinde sürmez.
Ben her zaman hız sınırının altında sürerim.
Tek sınırımız gökyüzü, hatırladınız mı?
Hız sınırını aşmayın.
Hız limitine dikkat etmeliyiz.
Hız limitinin üzerinde gitme.
Sonunda sınırıma ulaştım.
Hız sınırına uyman gerekir.
- Hız sınırının üzerine geçmeyin.
- Hız sınırının üzerinde gitmeyin.
Burada hız sınırı nedir?
Hız limiti saatte 60 mildi.
Her şeye bir limit vardır.
Arabanız hız limitini aştı.
Neden kendinizi sadece bir taneyle sınırlıyorsunuz?
Tek sınır hayal gücünüzdür.
Hız sınırını asla aşmadık.
Motosikletçi hız limitini aştı.
Araba hız limitini aşıyor.
Lütfen sunumunuzu 30 dakika ile sınırlayın.
İnsanlığın ilerlemesi için sınır yoktur.
İnsan arzusunda hiçbir sınır yoktur.
Bu yolda hız sınırı nedir?
Bu testin bir zaman sınırı yok.
Bu kartta nakit limiti nedir?
Motosikletçi hız sınırının üzerinde gitti.
Ben sık sık hız limiti üzerinde sürerim.
Onların bir saatlik zaman sınırı vardı.
Sen hız limitini aşıyordun, değil mi?
Şu anki borç limiti 15.2 trilyon dolar seviyesindedir.
Birçok sürücü hız sınırının biraz üzerinde sürer.
Seçeneklerini sınırlamamayı öğrenmen gerekir.
Hız limitinin ne olduğunu biliyor musun?
Tom çoğunlukla hız limitinin biraz üzerinde sürer.
Tom genellikle hız limitinin biraz üzerinde araç kullanır.
Beyaz şeker ve tuz tüketimini sınırla.
Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum.
Ben sık sık hız limiti üzerinde araba sürmem.
küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu,
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.
Brian kullandığı parayı kesinlikle sınırlamak niyetinde.
Hız sınırını görmezden geldi ve çok hızlı sürdü.
Hız sınırından daha hızlı sürmek tehlikelidir.
Burada hız limitinin ne olduğunu biliyor musun?
Almanya'da otobanda hız sınırı yok.
Benim hayal gücüm sınırsızdır.
Yasanın yasaklamadığını utanç sınırlar.
Tom genellikle hız limitinin yaklaşık saatte 10 kilometre üzerinde sürer.
Birinin ne kadar tahammül edeceğine dair bir sınır var.
Birçok kişi bu yolda hız sınırının üzerinde sürüyor.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
Şimdi, yetkililer mesafeyi sınırlamak için neler yapabileceklerini düşünüyor.
bunun sonucunda kırılan parça haddinden çok fazla büyük olduğu için
Her yolcu için iki parça bagaj limiti vardır.
Alkollü araba sürme için kan alkol limiti Teksas'ta .08 dir.
Birçok insan hız limitini aşıyor bu yüzden bu kabûl edilebilir olmalı.
Uçmak, kanatlarımı açmak tek sınırımın gökyüzü olmasını istiyordum.
Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.
Polis onu yolun kenarına çektiği zaman hız limitinin üzerinde 50 ile gidiyordu.
Hız limiti saatte 55 mil olmasına rağmen Tom çok daha hızlı sürüyordu.
Evren sonsuzdur.
Hız limitinin otuz kilometre üzerinde gittiğim için bir polis tarafındn kenara çekildim.
Belirtilen hız limiti saatte 55 mil olmasına rağmen Tom çok daha hızlı sürüyordu.
Ölüm sadece bir ufuktur ve bir ufuk bizim görüş limitimiz hariç hiçbir şeydir.
Herkes hız limitine uyuyordu, bu yüzden ilerde muhtemelen bir hız tuzağı olduğunu biliyordum.
Bu bir risk yüzünden hükümet şirketlerin borçlarını kısıtlamaya çalıştığını itiraf etti.
Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
Tom eşinin ne kadar para harcamasına izin verilmesi gerektiği hakkında bir limit olması gerektiğini düşündü.
Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Mesela, sütte fiyat düşmesinden kaçmak için, Avrupa eskiden üretim limiti koyardı
sözleşmedir. Yasal evlilik ve amacı, Mısır'dan gelen resmi rakamların