Translation of "Sky" in Turkish

- The sky has brightened.
- The sky brightened.

Gökyüzü aydınlandı.

- The sky has brightened.
- The sky has become clear.
- The sky brightened.

Gökyüzü aydınlandı.

- The sky was grey.
- The sky was gray.

Gökyüzü griydi.

Underneath this sky

Bu gökyüzü altında

The sky darkened.

Gökyüzü karardı.

- Look up at the sky.
- Look at the sky.

Gökyüzüne bak.

- The sky will soon clear.
- The sky will clear soon.

Gökyüzü yakında açılacak.

- He looked at the sky.
- She looked at the sky.

Gökyüzüne baktı.

- Grey clouds cover the sky.
- Grey clouds are covering the sky.
- Grey clouds obscure the sky.
- The sky is hidden by grey clouds.

Hava, kara bulutlar ile kaplanıyor.

The sky looks angry.

Gökyüzü fırtınalı görünüyor.

The sky is blue.

- Gök mavidir.
- Gökyüzü mavidir.

The sky clouded over.

Hava kapandı.

The sky misted over.

- Gökyüzü sislendi.
- Gökyüzü buğulandı.

The sky has brightened.

Gökyüzü aydınlandı.

The sky looks threatening.

- Gökyüzü tehditkar görünüyor.
- Hava bozdu.

The sky is big.

Gökyüzü kocamandır.

The sky cleared up.

Gökyüzü açık.

Hi, the blue sky!

Merhaba, mavi gökyüzü!

The sky is overcast.

Gökyüzü kapalı.

Look at the sky.

Gökyüzüne bak.

The sky was blue.

Gökyüzü maviydi.

The sky was red.

Gök kırmızıydı.

The sky was dark.

Gökyüzü karanlıktı.

The sky turned dark.

Gökyüzü karardı.

The sky is clear.

Gökyüzü açık.

The sky is serene.

Gökyüzü berrak.

The sky is orange.

Gökyüzü turuncu.

The sky is red.

Gökyüzü kızıl.

Is the sky clear?

Gökyüzü açık mı?

I see the sky.

Gökyüzünü görüyorum.

The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.

Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.

- How come the sky is blue?
- Why is the sky blue?

- Gökyüzü niçin mavidir?
- Gökyüzü neden mavidir?

- Tom looked up at the sky.
- Tom looked at the sky.

Tom gökyüzüne baktı.

- Look there, up in the sky!
- Look up there in the sky!
- Look up there at the sky!

Gökyüzünde oraya bak!

- The sky was full of stars.
- The sky was filled with stars.

Gökyüzü tamamen yıldızlarla doluydu.

- Look there, up in the sky!
- Look up there in the sky!

Gökyüzünde oraya bak.

- Tom was staring up at the sky.
- Tom stared at the sky.

Tom gökyüzüne baktı.

Today there isn't a cloud in the sky, what a blue sky!

Bugün gökyüzünde bir bulut bile yok, ne mavi bir gökyüzü!

(Cameron Ernst - Underneath this sky)

(Cameron Ernst - Bu gökyüzü altında)

How blue the sky is!

Gökyüzü kadar mavi!

The sky promises fair weather.

Gökyüzü güzel hava vaadediyor.

The sky is becoming cloudy.

Gökyüzü bulutlanıyor.

The sky was completely dark.

Gökyüzü tamamen karanlıktı.

The sky has become clear.

Gökyüzü açıldı.

The sky has become overcast.

Gökyüzü bulutlandı.

The sky is getting dark.

Gökyüzü kararıyor.

The sky is getting light.

Gökyüzü aydınlanıyor.

Clouds formed in the sky.

Gökyüzünde bulutlar belirdi.

Stars twinkled in the sky.

Yıldızlar gökyüzünde parlıyordu.

Do you see the sky?

Gökyüzünü görüyor musun?

The sky is cloudy today.

Bugün gökyüzü bulutlu.

Touching the sky with glory.

Zaferle gökyüzüne dokunmak.

Tom looked at the sky.

Tom gökyüzüne baktı.

Tom pointed at the sky.

Tom gökyüzünü işaret etti.

The sky is overcast today.

Gökyüzü bugün kapalı.

Is the sky blue? Yes.

Gökyüzü mavi mi? Evet.

Falling objects from the sky

Gökten düşen cisimler

Tom pointed to the sky.

Tom gökyüzünü işaret etti.

The sky is getting brighter.

Gökyüzü gittikçe aydınlanıyor.

Why is the sky blue?

Gökyüzü neden mavidir?

The stars covered the sky.

Yıldızlar gökyüzünü kapladı.

Look at the clear sky.

Bulutsuz gökyüzüne bak.

Suddenly clouds obscured the sky.

Aniden bulutlar gökyüzünü kararttı.

Birds fly in the sky.

Kuşlar gökyüzünde uçarlar.

A swine sees no sky.

Bir domuz gökyüzünü hiç görmez.

The sky will be blue.

Gökyüzü mavi olacaktır.

The sky started to darken.

Gökyüzü kararmaya başladı.

I looked at the sky.

Ben gökyüzüne baktım.

She screamed at the sky.

Gökyüzüne bağırdı.

He lifted earth and sky!

Dünyayı ve gökyüzünü kaldırdı!

- An eagle is flying in the sky.
- An eagle flies in the sky.

Bir kartal gökyüzünde uçar.

- There are no clouds in the sky.
- There's not a cloud in the sky.
- There is no cloud in the sky.

Gökte hiç bulut yok.

- There isn't a single cloud in the sky.
- There's not a cloud in the sky.
- There is no cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.

Gökyüzünde tek bulut bile yok.

- Tom is looking up at the sky.
- Tom is looking up into the sky.

Tom gökyüzüne bakıyor.

- There's not a cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.

Gökyüzünde tek bulut bile yok.

Everything is golden underneath this sky

Bu gökyüzü altında her şey altından

The sky is the limit, remember?

Tek sınırımız gökyüzü, hatırladınız mı?

The entire sky filled with light.

Bütün gökyüzünü ışık kapladı.

The sky is full of stars.

Gökyüzü yıldızlarla dolu.