Examples of using "Kabyle" in a sentence and their turkish translations:
Kabyle yemeğini seviyorum.
- Kabile elbiseleri satıyor musunuz?
- Kabile elbisesi satıyor musun?
Bu Kabile elbisesinden nefret ediyor.
Kabile elbisem nerede?
Bu benim Kabile elbisem.
Çevrimiçi olarak bir Kabile elbisesi sipariş etti.
Sana bir Kabile elbisesi aldım.
Bu güzel bir Kabile elbisesi.
Kabiliye tarihi hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Bir Kabile elbisesi giymek istiyor.
Cezayirliyim ve bir Kabile ailesindenim.
Bu Kabile elbisesi hakkında ne düşünüyorsun?
Neden sana bir Kabile elbisesi verdi?
Gitarıyla Kabiliye Berbericesi şarkılar çalıyordu.
Kabiliyece Cezayir'de en çok konuşulan Berberi lehçesidir.
Uzun zamandır bir Kabile elbisesi giymedi.
Kabiliyece Kuzey Afrika'da en çok konuşulan ikinci Berberi lehçesidir.
Bu Kabile elbisesi onun bedeni değil. Bu fazla büyük.
Kabiliyece Cezayir'in kuzeydoğusundaki dağlık Kabiliye bölgesinde konuşulan bir Berberi lehçesidir.