Examples of using "Intolerance" in a sentence and their turkish translations:
Savaş hoşgörüsüzlüğe, hoşgörüsüzlük ise savaşa yol açar.
Yiyecek hassasiyeti yorgunluğa neden olur.
Sadece hoşgörüsüzlüğe hoşgörü gösterme.
Hoşgörüsüzlüğün güvensizliğini yansıtıyor.
Hoşgörüsüzlük hoşgörülmeyecek.
Hoşgörüsüzlüğe katlanmıyoruz.
Hoşgörüsüzlük burada hoş karşılanmaz.
Kayıtsızlık, hoşgörüsüzlüğün en hafif biçimidir.
Ne kadar hoşgörüsüzlüğe katlanmaya hazırız?
Adaletsizlikten, anlayışsızlık ve haddi aşmaktan asla sakınmayın. Akıl galip gelecektir.