Examples of using "Fatigue" in a sentence and their turkish translations:
Yiyecek hassasiyeti yorgunluğa neden olur.
Yorgunluk kendini onun yüzünde gösterdi.
Benim yorgunluk sorunum var.
Tom yorgunluk belirtileri gösterdi.
"Senin bisikletin yapısı aşınmış o zaman."
Atlet yorgunluğa bağışıklı gibi görünüyordu.
Yorgunluk, fazla çalışmanın doğal sonucudur.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı köpek sonunda öldü.
Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.
Sürücü yorgunluğu araba kazaları önemli bir nedenidir.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı köpek sonunda öldü.
Eğer gerçekten videoyu izledikten sonra vücudunuzda bir yorgunluk varsa
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
Bu videoyu izlediğimizde vücudumuzda biraz yorgunluk hissedebiliriz
Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…
Haberlerde sürekli yer alan trajik olaylar yüzünden birçok insan şefkat yorgunluğu çekiyor.