Examples of using "Intolerant" in a sentence and their turkish translations:
Hoşgörüsüz olanlara karşı biz hoşgörüsüzüz.
Ben laktoza duyarlıyım.
Tom hoşgörüsüz.
Onun laktoz intoleransı var.
Ben çok hoşgörüsüzüm.
O çok hoşgörüsüz.
O çok hoşgörüsüzdür.
Onlar çok hoşgörüsüz.
Hoşgörüsüz, nefret dolu ve acımasız.
Tom laktoza duyarlı.
Yabancılar çok hoşgörüsüz.
Tom çok hoşgörüsüz.
- Laktoz intoleransınız var mı?
- Laktoz duyarlılığınız var mı?
Sadece hoşgörüsüzlüğe hoşgörü gösterme.
Birçok Asyalı, süt şekeri duyarlısıdır.
Tom Mary'nin laktoz intoleransı olabileceğini düşünüyor.
Biz hoşgörüsüz, içe dönük bir toplum olduk.
Laktoza duyarlı olduğunu neden bana söylemedin?
Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.