Translation of "Intimidating" in Turkish

It was intimidating.

O göz korkutucuydu.

It's quite intimidating.

Oldukça göz korkutucu.

Tom is rather intimidating.

Tom oldukça korkutucu.

He's a less intimidating prospect.

Kendisi, daha az korkutucu bir seçenek.

I don't find it intimidating.

Bunu göz korkutucu bulmuyorum.

Together, they make an intimidating crowd...

Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.

Tom finds Mary's mother quite intimidating.

Tom, Mary'nin annesini oldukça korkutucu buluyor.

Tom felt demoralised by his boss's intimidating behaviour.

Tom patronunun korkutucu davranışından morali bozulmuş hissetti.

In a way that is easy, fast and less intimidating.

bunu kolay, hızlı ve daha az caydırıcı bir şekilde yapıyor.

Tom is intimidating. When children see him, they all run away.

Tom korkutucu. Çocuklar onu gördüğünde onların hepsi kaçar.

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.

Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.