Examples of using "Rather" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça şaşırtıcı.
ziyaa
Bu oldukça garip.
O oldukça iyi.
Oldukça benzersiz.
O oldukça alaycı.
Oldukça meşgulüm.
Oldukça soğuk.
Oldukça meraklıyım.
O oldukça salak.
Yürümeyi tercih ederim.
O oldukça yakışıklı.
Ben okumayı tercih ederim.
Oldukça iyisin.
Onlar oldukça önemli.
Ölmeyi tercih ederim.
Kalmayı tercih ederim.
O oldukça eğlenceli.
Bu oldukça etkileyici.
Ben oldukça utangacım.
Tercih etmem.
Bu oldukça şaşırtıcı.
Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.
Ben burada kalmayı tercih ederim.
Bira sipariş etmeyi tercih ederim.
Evde kalmayı tercih ederim.
O oldukça nadir bir bireydi.
Bunu yalnız yapmayı tercih ederim.
hisler tarafından yönetildiğini
Tom oldukça cılız.
Ben burada kalmayı tercih ederim.
Hava bugün oldukça soğuk.
O oldukça iyimserdir.
- O, oldukça beklenmeyen bir durumdur.
- Bu pek beklenmeyen bir durumdur.
Ondan kaçınmayı tercih ederim.
Tom oldukça eksantrik.
Oldukça mutluyum.
Oldukça meşguldüm.
Oldukça şaşırdım.
Oldukça yorgun görünüyorsun.
Müdahale etmeyi tercih etmiyorum.
Maria oldukça tatlıdır.
O oldukça rahatsız ediciydi.
O oldukça garipti.
Bu oldukça sıra dışı.
Tom oldukça sinirli görünüyordu.
Bu oldukça pahalı.
Birdenbire oldukça acıktım.
Anonim kalmayı tercih ederim.
Burada beklemeyi tercih ederim.
Bilmeyi tercih etmiyorum.
Sana yardım etmeyi tercih ederim.
Denemeyi tercih etmiyorum.
Eve gitmeyi tercih ederim.
- Yarın gelmek istiyor.
- O yarın gelmeyi tercih ediyor.
Bu oldukça yayın.
O oldukça sıkıcıydı.
Tom oldukça yavaş.
Kampa gitmeyi tercih ederim.
Kayak yapmayı tercih ederim.
Yalnız olmayı tercih ederim.
Ben yalnız yaşamayı tercih ederim.
Oldukça geç vardı.
Tom kalmayı tercih eder.
Tom oldukça depresif görünüyor.
Tom oldukça endişeli görünüyor.
Tom oldukça gergin görünüyor.
Bu oldukça korkutucu.
Söylemeyi tercih etmiyorum.
Tom oldukça iyi.
Tom oldukça yakışıklı.
Tom'dan oldukça hoşlanıyorum.
Tom oldukça korkmuş görünüyordu.
Tom oldukça rahatlamış görünüyordu.
Yalnız yemeyi tercih ederim.
Fransızca konuşmayı tercih ederim.
Yüzmemeyi tercih ederim.
Gitmemeyi tercih etmem.
Tom oldukça korkutucu.
Şarkı söylemeyi tercih ederim.
Kendimi bir hayli şanslı hissettim.
Avustralya’yı ziyaret etmeyi tercih ederim.
Tom oldukça iyimser.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim.
- Onu yapmamayı tercih ederim.
- Bunu yapmayı tercih ederim.
Tenis oynamayı tercih ederdim.
- Bunu tek başıma yapmayı tercih ederim.
- Bunu yalnız yapmayı tercih ederim.
Şimdi yememeyi tercih ediyorum.
Bu gece evde kalmayı tercih ederim.
Tom kalmayı tercih ettiğini söyledi.
ortaya çıkmasındaki temel sebepler üzerinde etkili oluyordu.
sistemli bir şey değildi.
nerdeyse çekimser kalacaktım,
birebir görüşmeden ziyade
Nisan ayına göre hava oldukça soğuk.
Dışarı çıkmayı tercih ederim.