Translation of "Instantly" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Instantly" in a sentence and their turkish translations:

Tom reacted instantly.

Tom anında tepki gösterdi.

I reacted instantly.

Anında tepki gösterdim.

Tom died instantly.

Tom anında öldü.

- Tom should've apologized instantly.
- Tom should have apologized instantly.

Tom hemen özür dilemeliydi.

Tom's smile vanished instantly.

Tom'un gülümsemesi anında kayboldu.

Dan instantly recognized Linda.

Dan Linda'yı hemen tanıdı.

Both men died instantly.

Her iki adam da aniden öldü.

He died almost instantly.

O neredeyse aniden öldü.

Tom died almost instantly.

Tom neredeyse hemen öldü.

The squirrel died instantly.

Sincap anında öldü.

Tom was killed instantly.

Tom anında öldürüldü.

He was killed instantly.

O derhal öldürüldü.

This medication works instantly.

Bu ilaç anında işe yarar.

He instantly denied it.

O, onu anında yalanladı.

The two clicked instantly.

İkisi anında tıklandı.

Tom instantly recognized Mary.

Tom anında Mary'yi tanıdı.

Fadil instantly became angry.

Fadıl aniden kızdı.

Sami instantly became angry.

Sami aniden kızdı.

Sami knew that instantly.

Sami onu anında biliyordu.

Tom recognized Mary instantly.

Tom, Mary'yi hemen tanıdı.

Mary recognized Tom instantly.

Mary, Tom'u anında tanıdı.

Tom should've apologized instantly.

Tom hemen özür dilemeliydi.

Tom instantly recognized Mary's voice.

Tom Mary'nin sesini hemen tanıdı.

Tom collapsed and died instantly.

Tom çöktü ve anında öldü.

Sami instantly recognized Layla's voice.

Sami, Leyla'nın sesini hemen tanıdı.

Sami should have died instantly.

Sami'nin anında ölmüş olması gerekirdi.

Tom instantly regretted what he said.

Tom söylediğine hemen pişman oldu.

I was instantly attracted to her.

Ondan hemen etkilendim.

Tom knew instantly what it was.

Tom anında onun ne olduğunu biliyordu.

And instantly, I have an aha moment.

ve de aniden evet! anını yaşadım.

With a key to empty them instantly.

Boşaltmak için de bir düğmesi oldu mu tamamdır.

We must deal with the problem instantly.

Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.

Romeo instantly fell in love with Juliet.

Romeo Juliet'e anında aşık oldu.

He instantly fell in love with her.

O hemen ona aşık oldu.

She instantly fell in love with him.

O anında ona aşık oldu.

Tom and Mary instantly recognized one another.

Tom ve Mary anında birbirlerini tanıdılar.

Tom knew instantly that something was wrong.

Tom bir şeylerin yanlış olduğunu hemen bildi.

Tom instantly fell in love with Mary.

Tom hemen Mary'ye âşık oldu.

Tom and Mary liked each other instantly.

Tom ve Mary anında birbirlerini sevdi.

- We immediately became friends.
- We instantly became friends.

Biz hemen arkadaş olduk.

- Tom died almost instantaneously.
- Tom died almost instantly.

Tom neredeyse hemen öldü.

Fadil instantly fell in love with the car.

Fadıl anında arabaya aşık oldu.

- I recognized her right away.
- I recognized her instantly.

Onu hemen tanıdım

The princess fell in love with the prince instantly.

Prenses, anında prense aşık oldu.

The prince and the princess fell instantly in love.

Prens ve prenses hemen aşık oldular.

Tom was hit by a truck and died instantly.

- Tom'a bir kamyon çarpmış ve oracıkta can vermiş.
- Tom'a bir kamyon çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.

Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.

- Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Kız annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.

He was hit by a falling rock and died instantly.

- O, düşen kaya tarafından çarpıldı ve anında öldü.
- Ona, düşen bir kaya çarptı ve anında öldü.

Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.

Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.

Everyone in the car died instantly apart from one person in the back seat,

Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç herkes kaza anında öldü,

Cilician armoured cavalry made contact with the Muslim line, instantly breaking up their formation.

Silisyalı zırhlı süvariler Müslüman hattıyla çarpışmaya başladığı gibi hatları dağılmıştı.

If a man is kind to me, I instantly fall in love with him.

Bir erkek bana karşı nazikse, hemen ona aşık olurum.

Guglielmo is the best student I know. He learns instantly and has a phenomenal memory.

Guglielmo bildiğim en iyi öğrencidir. O anında öğrenir ve olağanüstü bir hafızaya sahiptir.

- Tom responded instantly.
- Tom answered immediately.
- Tom responded immediately.
- Tom immediately answered.
- Tom answered right away.

Tom anında yanıtladı.

He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.

İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu fark ettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu.

- He was run over and killed on the spot.
- He was hit by a car and died instantly.

Bir araba tarafından çarpıldı ve anında öldü.