Examples of using "Injection" in a sentence and their turkish translations:
Sami, Leyla'ya bir enjeksiyon yaptı.
Tom öldürücü enjeksiyonla idam edildi.
Tom bu gece öldürücü iğneyle ölecek.
Sami zehirli iğneyle ölüme mahkum edildi.
Tom'un bu gece öldürücü iğneyle ölmesi planlandı.
Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
Sana ağrı kesici bir enjeksiyon yapacağım.
Mahkeme adamı öldürücü iğneyle ölüme mahkûm etti.
Mary bir botoks partisinde ilk Botox enjeksiyonunu yaptırdı.
En sık rastlanan yan etki, aşı bölgesinde yaşanan ağrı.
Bu yüzden MARSHALL PLANI denilen proje yürürlüğe sokuldu. Bu projeyle Avrupa milletlerine
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile
Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.