Examples of using "Indians'" in a sentence and their turkish translations:
- Yerliler bu bölgede yaşadılar.
- Hintliler bu bölgede yaşadılar.
İki Hintli öldürüldü.
Kızılderililer açtı.
Birkaç kızılderili Japonya'da yaşıyor.
Puroyu Hintliler mi icat etti?
Yerliler onun kalbini yediler.
O, kızılderelilerle yaşıyordu.
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
Önceleri, Hintliler cana yakındı.
Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.
Neden bu kadar çok Hintli var?
Hediye Hintlileri çok memnun etti.
Kaleyi kızıl derililere terk etti.
Kızılderililer yaylarla ve oklarla savaştılar.
Askerler gıdalarını Hintliler ile paylaştı.
General Jackson hiç Hintli yakalayamadı.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
Tom ve arkadaşları kovboylar ve Hintliler oynadı.
Kovboylar ve Hintlileri oynamak ister misiniz?
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
Avrupalılar kendileri için çalışan Hintlilere sık sık ödeme yaptı.
Fransızlar ve yerliler, Fort Duquesne Savaşını kazandılar.
Hintliler ülkelerini birçok isimle bilirler "Bharat" Sanskritçe, "Hindustan" Farsça ve"India" İngilizceden gelir.
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.