Translation of "Ate" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ate" in a sentence and their turkish translations:

- I ate it.
- I ate him.

Onu yedim.

- I ate it.
- I ate her.

Onu yedim.

- I ate bhelpuri.
- I ate bhel.

Ben bhelpuri yedim.

- Tom ate more than I ate.
- Tom ate more than me.

Tom benim yediğimden daha fazlasını yedi.

Who ate?

Kim yemek yedi?

They ate.

Onlar yemek yedi.

Tom ate.

Tom yemek yedi.

We ate.

Biz yemek yedik.

I ate.

- Ben yedim.
- Ben yemek yedim.
- Yedim.

- Tom ate in silence.
- Tom ate quietly.

Tom sessizce yemek yedi.

- I ate the keema.
- I ate the kheema.
- I ate the qeema.

Ben qeema yedim.

- Tom ate more than I did.
- Tom ate more than I ate.
- Tom ate more than me.

Tom benden daha fazlasını yedi.

- Tom hardly ate anything.
- Tom hardly ate anything at all.
- Tom barely ate.

Tom zar zor bir şey yedi.

- I ate some potato chips.
- I ate some crisps.
- I ate potato chips.

Patates cipsi yedim.

He ate twice the amount that you ate.

Senin yediğin miktarın iki katını yedi.

- I ate a panipuri.
- I ate a golgappa.

Ben bir panipuri yedim.

- He ate the apple.
- He ate an apple.

O, elmayı yedi.

- She ate the apple.
- She ate an apple.

O, elmayı yedi.

- Tom ate my cookies.
- Tom ate my cookie.

Tom benim kurabiyelerimi yedi.

- Tom ate an apple.
- Tom ate one apple.

Tom bir elma yedi.

I ate Tom's sandwich and he ate mine.

Tom'un sandviçini yedim o da benimkini yedi.

- The man ate bread.
- That man ate bread.

Adam ekmek yedi.

Tom ate alone.

Tom yalnız başına yemek yedi.

Tom ate something.

Tom bir şey yedi.

I already ate.

- Ben zaten yedim.
- Ben zaten yemek yedim.

I ate sand.

Kum yedim.

They ate supper.

Onlar akşam yemeğini yedi.

I ate caviar.

- Ben havyar yedim.
- Havyar yedim.

I ate it.

Onu yedim.

They ate marshmallows.

Onlar bisküvileri yedi.

We ate together.

Birlikte yedik.

I ate one.

Ben bir tane yedim.

You ate nothing.

Hiçbir şey yemedin.

Tom already ate.

Tom zaten yedi.

I just ate.

Daha yeni yemek yedim.

He ate out.

O dışarıda yemek yedi.

I ate apples.

Elmaları yedim.

We ate swordfish.

Kılıç balığı yedik.

Tom ate quietly.

Tom sessizce yemek yedi.

Tom ate cake.

Tom kek yedi.

Tom ate dinner.

Tom akşam yemeğni yedi.

She ate well.

O iyi yemek yedi.

I ate sevpuri.

Ben sevpuri yedim.

I ate light.

Hafif yedim.

We already ate.

Biz zaten yedik.

Tom ate out.

Tom dışarıda yemek yedi.

They ate heartily.

Onlar iştahla yediler.

Tom barely ate.

Tom zar zor yedi.

I ate quickly.

Ben çabucak yedim.

Annie ate nervously.

- Ann sinirli olarak yedi.
- Annie sinirli sinirli yedi.
- Annie sinirlice yedi.

Tom ate quickly.

- Tom çabucak yedi.
- Tom çarçabuk yedi.

She already ate.

O zaten yemek yedi.

Yann ate bread.

Yann ekmek yedi.

We ate eggs.

Biz yumurta yedik.

I ate out.

Ben dışarıda yedim.

I ate alone.

Yalnız yemek yedim.

They ate fish.

- Onlar balık yediler.
- Balık yediler.

Tom ate breakfast.

Tom kahvaltı yedi.

They ate together.

Onlar birlikte yemek yediler.

Tom just ate.

Tom daha yeni yedi.

Tom ate it.

Bunu Tom yedi.

Sami ate monkeys.

Sami maymun yedi.

She ate tomatoes.

- Domates yedi.
- Kızanak yedi.

Sami ate snacks.

Sami aperitif yedi.

Tom ate leftovers.

- Tom artan yemekleri yedi.
- Tom dünden kalanları yedi.

The cow ate.

İnek yedi.

Tom ate popcorn.

Tom patlamış mısır yedi.

- I ate some potato chips.
- I ate some crisps.

Ben biraz patates cipsi yedim.

I ate one and then I ate the other.

Birini yedim ve sonra diğerini yedim.

- Tom ate breakfast alone.
- Tom ate breakfast all alone.

Tom kahvaltıyı tek başına yedi.

Tom ate one apple and Mary ate the other.

Tom bir elma yedi ve Mary diğerini yedi.

- I ate dinner by myself.
- I ate lunch alone.

Akşam yemeğini kendi başıma yedim.

- Who ate the last cookie?
- Who ate the last biscuit?

Son kurabiyeyi kim yedi?

- I ate an Omurice.
- I ate a Japanese rice omelette.

Ben bir Japon Pirinç Omleti yedim.

- We ate surf and turf.
- We ate surf 'n' turf.

Hem et hem de balıktan oluşan bir öğün yedik.

- Somebody ate all the cookies.
- Someone ate all the cookies.

Birisi bütün kurabiyeleri yedi.

- Tom ate a bologna sandwich.
- Tom ate a baloney sandwich.

Tom bir balonlu sandviç yedi.

- Someone ate all the biscuits.
- Somebody ate all the biscuits.

Birisi bütün bisküvileri yemiş.

She ate her dinner.

O, akşam yemeğini yedi.

We ate some apples.

Birkaç elma yedik.

Tom just ate lunch.

Tom az önce öğle yemeği yedi.

- I ate.
- I've eaten.

- Ben yedim.
- Ben yemek yedim.
- Yedim.

Tom ate in silence.

Tom sessizce yemek yedi.

She ate one apple.

Bir elma yedi.

Laurie ate the salad.

Laurie salatayı yedi.

Who ate the bread?

Ekmeği kim yedi?

I ate curry yesterday.

Dün köri yedim.

No one ate anything.

Hiç kimse bir şey yemedi.