Translation of "Hats" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Hats" in a sentence and their turkish translations:

We need hats.

- Şapkaya ihtiyacımız var.
- Bize şapka lazım.

These hats are yours.

Bu şapkalar senin.

I like these hats.

Ben bu şapkaları beğeniyorum.

Please remove your hats.

Lütfen şapkalarınızı çıkartın.

Hold onto your hats.

Şapkalarını tutmaya çalış.

Where are the hats?

Şapkalar nerede?

They lost their hats.

Şapkalarını kaybettiler.

Please take off your hats.

Lütfen şapkalarınızı çıkarın.

Hats are coming into fashion.

Şapkalar moda oluyorlar.

Construction area: hard hats required.

İnşaat alanı: baretler gerekli.

The men all wore hats.

Erkeklerin hepsi şapka giydi.

Men wore hats back then.

O zamanlar erkekler şapka takardı.

Women are always buying hats.

Kadınlar her zaman şapkalar alıyorlar.

Their hats are hanging over there.

Onların şapkaları orada asılı.

These hats are the same size.

Bu şapkalar aynı boyuttalar.

Hats should be popular next year.

Şapkalar önümüzdeki yıl popüler olmalı.

Shouldn't we be wearing hard hats?

Sert şapkalar giyiyor olmamız gerekmiyor mu?

I told them to wear hats.

Onlara şapka takmasını söyledim.

I've never seen them wear hats.

Onların şapka giydiğini hiç görmedim.

Those hats look good on them.

O şapkalar onlar üzerinde iyi görünüyor.

Men's and women's hats for sale.

Erkek ve kadın şapkaları satılıktır.

Next year, hats will become fashionable.

Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.

How many hats do you own?

Kaç tane şapka kazandın?

Do you like to wear hats?

Şapka takmayı sever misin?

Those hats are Tom's and mine.

Bu şapkalar Tom'la benim.

Those hats aren't Tom's and mine.

O şapkalar Tom ve benim değil.

Why do you like wearing hats?

Şapka takmayı neden seviyorsun?

- I don't like any of these hats.
- I do not like any of these hats.

- Bu şapkaların hiçbirini sevmiyorum.
- Bu şapkaların hiçbirini beğenmiyorum.

How many hats does your grandfather have?

Büyükbabanın kaç tane şapkası var?

I've got quite a lot of hats.

Oldukça fazla şapkam var.

Tom and Mary have lost their hats.

Tom ve Mary şapkalarını kaybettiler.

Those sorts of hats are seen often.

Bu tarz şapkalar çok yaygın.

- I don't think Tom needs any more hats.
- I don't think that Tom needs any more hats.

Tom'un daha fazla şapkaya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.

They saluted each other by raising their hats.

Şapkalarını kaldırarak birbirlerini selamlıyorlardı.

They threw their hats up into the air.

Onlar şapkalarını havaya fırlattı.

Tom and Mary are both wearing brown hats.

- Tom ve Mary her ikisi de kahverengi şapka giyiyorlar.
- Hem Tom hem de Mary kahverengi şapka giyiyorlar.

Why do you like wearing hats so much?

Neden bu kadar şapka takmaktan hoşlanıyorsun?

Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.

Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.

Fewer people have come to wear hats after the war.

Savaştan sonra daha az insan şapka giymek için geldi.

There were no hats in that store that fit me.

O mağazada bana uyan şapka yoktu.

You must take off your hats in the presence of ladies.

Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız.

On building sites, hard hats must be worn at all times.

Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.

There were two red hats on this table two hours ago.

İki saat önce bu masada iki tane kırmızı şapka vardı.

It is common for people to wear wool hats in winter.

Kışın yün şapka giymek, insanlar arasında yaygındır.

Tom tried on many hats, but he couldn't find one that fit.

Tom birçok şapka denedi ama ona uygun bir tane bulamadı.

The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates.

Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.