Translation of "Remove" in Turkish

Remove the bandage.

Bandajı çıkarın.

Remove that jacket.

O ceketi çıkar.

Remove unnecessary words!

Gereksiz sözcükleri kaldırın!

Can you remove it?

Onu çıkarabilir misin?

Please remove your hats.

Lütfen şapkalarınızı çıkartın.

First, remove the burrs.

Önce çapakları kaldırın.

So, I remove my jacket.

Ben de ceketimi çıkardım.

Soap helps remove the dirt.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

Could you remove your glasses?

Gözlüğünü çıkarır mısın?

This packaging is hard to remove.

Bu ambalajı kaldırmak zordur.

Tom began to remove his gloves.

Tom eldivenlerini çıkarmaya başladı.

We had to remove your spleen.

Dalağını almak zorunda kaldık.

Dan didn't even remove the sticker.

Dan etiketi bile kaldırmadı.

I tried to remove all doubt.

Tüm şüpheleri ortadan kaldırmaya çalıştım.

Remove your shirt and lie down.

Gömleğinizi çıkarın ve uzanın.

Layla decided to remove the hijab.

Leyla tesettürden çıkmaya karar verdi.

Layla will never remove her hijab.

Leyla asla tesettürden çıkmayacak.

Layla decided to remove her hijab.

- Leyla tesettürünü çıkarmaya karar verdi.
- Leyla türbanını çıkarmaya karar verdi.

- It'll be impossible to remove this stain.
- It's going to be impossible to remove this stain.

Bu lekeyi çıkarmak imkansız olacak.

Could we stop and remove my helmet

mola verip kaskımı çıkardık

But we have to remove that stone

fakat, o taşı da çıkarmamız lazım

Remove your hat when you go inside.

İçeri girdiğinde şapkanı çıkar.

Please remove the mud from your shoes.

Lütfen ayakkabılarınızdan çamuru çıkarın.

Remove your coat and empty your pockets.

Ceketini çıkar ve ceplerini boşalt.

Remove your shoes in a Japanese house.

Japon evlerinin içinde ayakkabılarını çıkar.

I am going to remove the appendix.

Ben ek bölümü kaldıracağım.

Remove the hair with a razor blade.

Saçı bir tıraş bıçağıyla kazı.

Please remove the ashes from the stove.

Lütfen ocaktan külleri temizle.

The coffee stain was difficult to remove.

Kahve lekesini çıkarmak zordu.

Doctors were afraid to remove the bullet.

Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı.

Break the eggs and remove the yolks.

Yumurtaları kırın ve yumurta sarılarını çıkarın.

Layla will never remove her hijab again.

Leyla asla yeniden tesettürden çıkmayacak.

Layla decided not to remove her hijab.

Leyla tesettürden çıkmamaya karar verdi.

So they can remove toxins from your bloodstream.

toksinleri kanınızdan atabilmesi için sülfüre ihtiyacı var.

Please remove your shoes before entering the house.

Lütfen eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarın.

I'll remove the labels from the above sentences.

Yukarıdaki cümlelerden etiketleri kaldıracağım.

Exfoliating creams remove dead or damaged skin cells.

Eksfoliye kremler ölü ya da hasarlı cilt hücrelerini temizler.

We've decided to remove Tom from life support.

Tom'u yaşam desteğinden çıkarmaya karar verdik.

Beekeepers remove the honeycomb to collect the honey.

Arıcılar balı toplamak için peteği kaldırdılar.

The army sent soldiers to remove the miners.

Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.

- Are we to remove our shoes before entering the house?
- We must remove our shoes before entering the house.

Eve girmeden önce ayakkabılarımızı çıkarmalıyız.

I will remove the labels tagging the above sentences.

Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.

You must remove your shoes before entering a house.

Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.

It's going to be difficult to remove this stain.

Bu lekeyi çıkarmak zor olacak.

We must remove our shoes before entering the house.

Eve girmeden önce ayakkabılarımızı çıkarmalıyız.

"Remove the red wire." "I've removed it. Now what?"

"Kırmızı kabloyu kes." "Onu kestim, şimdi ne olacak?"

Please remove all of your clothes, except your underwear.

Lütfen iç çamaşırlarınız dışındaki tüm giysilerinizi çıkarın.

Wanted to remove the stone. Those who are farmers know

taşı çıkarmak istedi. Çiftçi olanlar bilir

Are we to remove our shoes before entering the house?

Eve girmeden önce ayakkabılarımızı çıkarmalı mıyız?

Use kitchen scissors to remove the skin from the chicken.

Tavuğun derisini yüzmek için tavuk makası kullanın.

A doctor tried to remove the bullet from his back.

Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.

How do you remove red wine stains from your carpet?

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?

Sami told Layla to remove her belongings from his house.

Sami, Leyla'ya eşyalarını onun evinden çıkarmasını söyledi.

Time to remove the underpants, with a trusted blade. -[slicing] -[grunts]

İç çamaşırını güvenilir bir bıçakla kesip çıkarma zamanı.

- Draw a chicken before cooking.
- Remove the chicken's giblets before cooking.

Pişirmeden önce tavuğun sakatatını çıkarın.

You must remove your shoes when you enter a Japanese house.

Bir Japon evine girerken ayakkabılarını çıkarmalısın.

- Remove your hat.
- Take your hat off.
- Take off your hat.

Şapkanı çıkar.

How can I remove the spots of blood from the shirt?

Gömlekten kan lekelerini nasıl çıkarabilirim?

A doctor tried to remove the bullet from the president's head.

Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

Landmines are cheap to put in place, but expensive to remove.

Kara mayınlarını yerine koymak ucuzdur ama kaldırmak pahalıdır.

Just to remove any doubt, I no longer live with my parents.

Sadece herhangi bir şüpheyi ortadan kaldırmak için, artık ailemle birlikte yaşıyorum.

I had to remove the panel in order to access the computer.

Bilgisayara ulaşabilmek için paneli kaldırmak zorunda kaldım.

Cleaner fish remove dead skin and parasites. Preparing the youngster for his big night.

...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.

So if you have a stone while plowing the field, you will remove it

yani eğer tarlayı sürerken bir taş varsa onu çıkarırsın

- How can a duplicate sentence be removed?
- How can one remove a duplicate sentence?

Biri kopya bir cümleyi nasıl kaldırabilir?

Seeing the demonstration as opposition, Erdogan sent in riot police to remove the protesters

Gösteriyi muhalefet olarak gören Erdoğan, protestocuları çıkarmak için çevik kuvvet polisi gönderdi

Visitors are usually asked to remove their shoes before they enter a Japanese house.

Genellikle bir Japon evine girmeden önce ziyaretçilerin ayakkabılarını çıkarmaları istenir.

To remove a sentence from your list of favorites, click on the black heart icon.

Cümleyi favorilerinizden çıkarmak için siyah kalp butonuna basın.

Better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt.

Sessiz kalmak ve bir aptal olarak düşünülmek bütün şüpheyi açıkça konuşmak ve gidermekten daha iyidir.

I demand that you remove your slanderous and defamatory comments at once or my lawyers will be in touch.

İftira ve hakaret içeren yorumlarını çıkarmanı istiyorum yoksa avukatım seninle temas kuracak.

He said, "If you are using a banking program, remove it from your phone and use it on your laptop."

'ay canım ne olacak bankacılık programı kullanıyorsan telefonundan kaldır laptopta kullan' dedi