Translation of "Hateful" in Turkish

They're hateful.

Nefret dolu olan onlar.

You're really hateful!

Sen gerçekten nefret dolusun!

Intolerant, hateful and cruel.

Hoşgörüsüz, nefret dolu ve acımasız.

Sami was so hateful.

Sami çok nefret doluydu.

- He's vile.
- He is hateful.

O nefret dolu.

And as I felt more hateful --

Daha nefret dolu hissetikçe de...

Sami was so cruel and hateful.

Sami çok zalim ve nefret doluydu.

I was really just a hateful monster.

Nefret dolu bir canavardım ben aslında.

That they are hateful and we are not,

nefret dolu olan biz değil, onlarmış gibi...

And our hateful thoughts in all their forms

içimizdeki tüm nefret dolu düşüncelerle.

- I can't believe that Tom said such hateful things about Mary.
- I can't believe Tom said such hateful things about Mary.

Tom'un Mary hakkında böylesine iğrenç şeyler söylediğine inanamıyorum.

Sometimes hateful letters were also sent to my home address.

Bazen nefret mektupları evime de geliyordu.

But I have learned to distance myself from the hateful views

ancak kendimi nefret dolu görüşlerden uzaklaştırırken

We should avoid writing sentences that are disrespectful, offensive or hateful.

Saygısız, saldırgan ve nefret dolu cümleler yazmaktan kaçınmamız gerekir.