Translation of "Gasoline" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Gasoline" in a sentence and their turkish translations:

This isn't gasoline.

Bu, benzin değildir.

Tom could smell gasoline.

Tom benzin kokabilir.

Gasoline isn't cheap anymore.

Benzin artık ucuz değil.

We've run out of gasoline.

Benzinimiz tükendi.

Gasoline is scarce around here.

Benzin buralarda azdır.

Gasoline is used for fuel.

Benzin yakıt için kullanılır.

- There is a great demand for gasoline.
- There's a great demand for gasoline.

Büyük bir benzin talebi mevcut.

Gasoline is sold by the liter.

Benzin litre ile satılır.

I've got some gasoline right here.

Tam burada bir benzinim var.

Tom had to stop for gasoline.

Tom benzin için durmak zorunda kaldı.

Sami doused Layla's apartment with gasoline.

Sami, Leyla'nın evini benzinle ıslattı.

Sami splashed gasoline around Layla's house.

Sami benzini Leyla'nın evinin çevresine serpti.

Gasoline is more flammable than fuel oil.

Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.

Does anyone actually sell leaded gasoline anymore?

Aslında artık kurşunlu benzini satan var mı?

How much do you pay for gasoline?

Benzin için ne kadar ödüyorsun?

Fadil's body was partially burned with gasoline.

Fadıl'ın cesedi kısmen benzinle yakıldı.

Sami used gasoline to burn Layla's body.

Sami, Leyla'nın cesedini yakmak için benzin kullandı.

Are gasoline prices skyrocketing this summer, I wonder?

Benzin fiyatları bu yaz birdenbire fırlıyor mu, merak ediyorum?

The cost of gasoline keeps on going up.

Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.

Don't forget to fill the tank with gasoline.

Tankı benzinle doldurmayı unutmayın.

I bought forty dollars' worth of gasoline today.

Bugün kırk dolarlık benzin aldım.

I ran out of gasoline on the way.

Yolda benzin bitti.

How much gasoline is left in the tank?

Depoda ne kadar benzin kaldı?

I'll never get used to skyrocketing prices for gasoline.

Benzin fiyatlarının hızla yükselmesine asla alışamayacağım.

Gasoline prices affect all of us one way or another.

Benzin fiyatları şu ya da bu şekilde hepimizi etkiler.

I don't want to think about the price of gasoline.

Benzinin fiyatını düşünmek istemiyorum.

The gasoline truck ran into the gate and blew up.

Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.

Gasoline costs more in France than in the United States.

Fransa'da benzin Amerika Birleşik Devletleri'nden daha pahalıdır.

Tom is being very careful not to spill any gasoline.

Tom herhangi bir benzini dökmemek için çok dikkatli davranıyor.

The first gasoline engine was invented in the late 1800's.

İlk benzinli motor 1800'lerin sonunda icat edildi.

We need to remember to put some gasoline in the car.

Arabaya biraz benzin koymayı unutmamalıyız.

This car can go thirteen kilometers for every liter of gasoline.

- Bu araba her bir litre yakıt başına on üç kilometre gidebilir.
- Bu araba bir litre yakıt başına on üç kilometre gidebilir.

The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.

İlk benzinle çalışan otomobil 1886'da Karl Benz tarafından icat edildi.

Gasoline isn't as cheap as it was when I first started driving.

Benzin ilk araba sürmeye başladığım zamanda olduğu kadar ucuz değil.

Dan sprayed gasoline on himself and threatened to set himself on fire.

Dan kendine benzin fışkırttı ve kendini yakmakla tehdit etti.

- The price of gasoline is so high that we cannot buy a big car.
- The price of gasoline is so high that we can't buy a big car.

Benzinin fiyatı o kadar yüksek ki, büyük bir araba satın alamayız.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking.

Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

- Petrol is no longer a cheap fuel.
- Gasoline is no longer a cheap fuel.

Petrol artık ucuz bir yakıt değil.

Tom picked up the can of gasoline and started walking back to his car.

Tom benzin bidonunu aldı ve arabasının arkasına doğru yürümeye başladı.

Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.

Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin.

The same goes with the oil used to produce the gasoline you put on your car.

Bu arabana koyduğun gasolin için kullanılan petrol içinde geçerli.

- The cost of gasoline keeps on going up.
- The cost of petrol keeps on going up.

Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.

I think the first thing you might want to do is put some gasoline in your car.

Sanırım yapmayı isteyebileceğin ilk şey arabana biraz benzin koymaktır.

When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.

Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar.

I live in a country where the cost of a liter of gasoline is cheaper than the cost of a liter of water.

Bir litre benzinin maliyetinin bir litre suyun maliyetinden daha ucuz olduğu bir ülkede yaşıyorum.