Examples of using "Frantically" in a sentence and their turkish translations:
Tom çılgınca mücadele etti.
Tom telaş içinde etrafa bakındı.
Telaş içinde yardım için bağırdım.
Sami çılgınca bir el feneri sallıyordu.
Araştırma taslaklarını aylarca çılgın bir şekilde düzenleyerek
Tom telefonunda çılgınca mesaj atıyor.
Sağlık görevlileri Tom'un hayatını kurtarmak için çılgınca çalıştı.
Tom, annesi telefon açıp gelmekte olduğunu söyleyince alelacele evine çekidüzen verdi.