Examples of using "Texting" in a sentence and their turkish translations:
Tom mesaj yazmaya devam etti.
Bana mesaj atmaktan vazgeç.
Biri bana mesaj atıyor.
Tom mesaj yollamaya devam etti.
Tom'a mesaj yolluyorum.
Onlara mesaj atıyorum.
Ona mesaj atıyorum.
Ona mesaj atıyorum.
Mesaj yazmaya devam ettim.
Mesaj yazmaya devam ettim.
Tom, Mary'ye mesaj atıyor.
- Tom'la mesajlaşıyor musun?
- Tom'a mesaj atıyor musun?
- Mary'ye mi mesaj yazıyorsun?
- Mary'yle mi mesajlaşıyorsun?
Onlara mesaj atıyor musun?
Ona mesaj atıyor musun?
Ona mesaj atıyor musun?
Kime mesaj atıyordun?
Fadıl mesaj atmakla meşguldü.
Sami, Leyla'ya mesaj atmayı bıraktı.
Sami, Leyla'ya mesaj gönderiyordu.
Sami bana mesaj atıyordu.
Sami birisine mesaj atıyordu.
Tom bana mesaj atıyor.
Erkek arkadaşınla mesajlaşıyor musun?
Kız arkadaşınla mesajlaşıyor musun?
Şimdi kime mesaj yazıyorsun?
Araba sürerken mesaj atmak tehlikelidir.
Tom aniden bana mesaj göndermeyi bıraktı.
- Aniden bana mesaj göndermeyi durdurdu.
- Aniden bana mesaj göndermeyi bıraktı.
- O aniden bana mesaj göndermeyi bıraktı.
Tom sürekli bana mesaj atıyor.
Araba sürerken mesaj yazmak çok tehlikelidir.
Fadıl Leyla'yı arıyor ve mesaj atıyordu.
Beni aramaktan ve bana mesaj atmaktan vazgeçmeyecek.
Tom Mary'nin mesaj attığını görebiliyordu.
- Yoldan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.
- Karşıdan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.
Tom telefonunda çılgınca mesaj atıyor.
Tom Mary'den ona mesaj göndermeyi kesmesini istedi.
Sami ve Leyla bütün gece mesaj atıyorlardı.
Polis onu araba sürerken mesaj çekmekle suçladı.
Mary arkadaşlarına mesaj gönderirken bütün gece uyumadı.
Tom bütün gece arkadaşlarına mesaj göndererek uyumadı.
Sami birkaç gün sonra Leyla'ya mesaj atmaya başladı.
Ders anında mesajlaşırken yakalandığı için Mary'nin cep telefonuna el konuldu.
"Tom ne yapıyor?" "Sanırım arkadaşlarına mesaj çekiyor."
Sınıfın arkasındaki birkaç öğrenci, cep telefonundan mesaj atıyorlardı.
Tom ve Mary bütün sabah birbirlerine mesaj attılar.
Öğretmen onu sınıfta mesaj yazarken yakaladığında Tom'un telefonuna el koydu.
Mary arkadaşlarına mesaj atarak ya da e-posta yazarak telefonunda çok zaman harcar.
İlk buluşmamızda cep telefonunu çıkardı ve birine mesaj yazmaya başladı. Ben buna inanamadım.