Examples of using "Flush" in a sentence and their turkish translations:
sonra hızla geçer gider.
Tuvaletin sifonu çalışmıyor.
Asla ilaçları tuvalete atıp sifonu çekme.
Tuvaletin sifonu düzgün çalışmıyor.
Tom sifonu çekmedi.
Tuvaleti temizlemeyi unutma.
Ben sifonu çekmedim.
Sifonu çekmeyi unuttun mu?
Tuvaletin sifonunu çekmeyi unutma.
Dan sifonu bile çekmemiş.
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
Sifonu çekmeyi unuttun.
Tom sifonu çekmeyi unutmadı.
Sifonu çekmeyi unuttun mu?
Tom bugün para ödendiğinden beri aşırı cömert.
Tom uyuşturucuları tuvalete atmaya çalıştı.
Tom Mary'ye tuvalette sifonu çekmeyi unutmamasını hatırlattı.
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
beyinden salgılanan bazı kimyasalların kana karıştığını ve bunların vücutta
Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?
Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.