Examples of using "Fits" in a sentence and their turkish translations:
Bu mükemmel bir uyum sergiliyor.
Mükemmel şekilde uyuyor.
Eğer ayakkabı uyarsa....
Bu ceket sana uyar.
Bu ceket tam oturdu.
Hayat eve sığar.
Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
Bu ceket oldukça iyi uyuyor.
O elbise ona mükemmel şekilde uyuyor.
Bu ceket sana mükemmel uyar.
23 size daha iyi uyar.
Bu civata bu somuna uyuyor.
Bu elbise size iyi uyuyor.
Bu ceket bana iyi uyuyor.
Bu masa buraya çol güzel uyuyor.
O bluz sana iyi uyuyor.
Bu elbise bana tam olarak uyuyor.
O takma isim ona mükemmel uyuyor.
Alyans mükemmel uyum sağlar.
- Takma adın sana mükemmel olarak uyuyor.
- Takma adın sana kusursuzca uyuyor.
Yarası olan gocunur.
Yarası olan gocunur.
Bu elbise bana çok iyi uyuyor.
Bu kemer bana çok sıkı biçimde geliyor.
Bu ceket bana çok iyi oyuyor.
Bu sana cuk diye oturdu!
Bu elbise sana mükemmel şekilde uyar!
Cinler tepemde.
O, öfke nöbetlerine eğilimlidir.
Bu tek bir diskete sığar.
O gazetedeki tanıma uyuyor.
Bu kostüm sana cuk diye oturdu.
görebilir ve duyabiliriz.
Sonunda bu tanımlamaya uyan bir adam bulduk.
Cihaz elinizin avucuna sığar.
her-şeye-uyan-tek-bir-çözüm olduğunu söylemiyorum;
Bu şapkayı dene ve sana uyup uymadığını gör.
Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.
Bu gömlek bana oluyorsa sana da olur.
İyi uyup uymadığını görmek için bu yeni ceketi dene.
Cinderella'nın ayakkabısı mükemmel şekilde uyuyorsa, o neden düştü?
öğrenmeye uyan tek bir yaklaşım yok.
Onun uyup uymadığını anlamanın tek yolu onu denemektir.
Böylece herhangi bir bilgi geldiğinde resme uyup uymadığını kontrol ederiz
Birçok insan için hayatın anlamı üç harfe sığar: YSU — ye, sıç, uyu.
Dahası, kimliğimin tüm bunlara nasıl uyduğunu anlayabildim.
Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.