Translation of "Fans" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Fans" in a sentence and their turkish translations:

The fans cheered.

Hayran kitlesi alkışladı.

Everyone is carrying fans.

Tüm insanlar yelpaze taşıyorlar.

He interfered with the fans.

O, fanatiklere müdahale etti.

"Go Ukraine!", screamed the fans.

Taraftarlar "Bastır Ukrayna!" diye bağırdılar.

My uncle collects Chinese fans.

Amcam Çin yelpazeleri biriktirir.

Our fans deserve our best.

Taraftarlarımız bizim en iyimizi hak ediyor.

Our fans were absolutely crazy.

Hayranlarımız kesinlikle çılgındı.

That's what the fans wanted.

- Taraftarların istediği şey odur.
- Hayranlar onu istiyor.

The fans have been amazing.

Hayranlar inanılmazdı.

We are enthusiastic Hanshin Tigers fans.

Biz hevesli Hanshin Tigers taraftarlarıyız.

They're not big fans of mine.

Onlar benim büyük taraftarlarım değil.

The fans cheered for their team.

Hayranlar takımları için tezahürat yaptı.

That movie star has many fans.

O yıldız aktörün çok hayranı var.

The player was acclaimed by the fans.

Oyuncu fanatikleri tarafından alkışlandı.

The stadium was flooded with baseball fans.

Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.

Ladies use fans when it is hot.

Hava sıcakken bayanlar yelpaze kullanırlar.

Are you and Tom both baseball fans?

Sen ve Tom ikiniz de beyzbol hayranları mısınız?

- Tom's performance was not up to his fans' expectations.
- Tom's performance wasn't up to his fans' expectations.

Tom'un performansı onun hayranlarının beklentilerine uygun değildi.

The fans sought to shake the actress's hand.

Hayranlar aktörlerin ellerini sıkmaya çalıştı.

The actress greeted her fans from the stage.

Aktris sahneden fanatiklerini selamladı.

The teenage actress has quite a few fans.

Genç aktrisin epeyce hayranı var.

Oprah Winfrey has great influence over her fans.

Oprah Winfrey'in kendi fanatikleri üzerinde büyük bir etkisi vardır.

As the arena full of fans cheer him on.

ve arena tezahürat yapan fanlarla dolu.

I didn't know that Tom had so many fans.

- Tom bu kadar çok hayranı olduğunu bilmiyordum.
- Tom'un bu kadar çok seveni olduğunu bilmiyordum.

Who has more fans, Celine Dion or Mariah Carey?

Kimin daha fazla taraftarı var, Celine Dion'un mu yoksa Mariah Carey'nin mi?

We're all big fans of your music around here.

Biz hepimiz buralarda senin müziğin büyük hayranlarıyız.

British soccer fans sometimes get completely out of hand.

- İngiliz futbolu hayranları bazen çığırından çıkarlar.
- İngiliz futbolu hayranları bazen kontrolden çıkarlar.

Roger Miller's "Dang Me" was a hit with country music fans and with popular music fans too. It sold millions of copies.

Roger Miller'ın "Dang Me"'si Amerikan folk müziği fanatikleri arasında ve popüler müzik fanatikleri arasında da bir liste başıydı. O miyonlarca adet sattı.

There were a lot of excited fans in the stadium.

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı.

The fans watched him kick the ball into the goal.

Taraftarlar, onun topu ağlara göndermesini izledi.

Install properly the fans and radiator in your computer case.

Bilgisayar kasanıza uygun fan ve radyatör takın.

Many fans are gathering in front of the singer's car.

Birçok hayran şarkıcının arabasının önünde toplanıyor.

Napoleon-Souvenirs.com, the online  shop for fans of the Napoleonic era.

video sponsorumuz olarak tekrar hoş geldiniz .

In the fall, covers are put over the fans in trains.

Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

She showed me some letters that she had received from her fans.

O bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi.

The nineties generation in tennis has been utterly useless so far, exasperated fans say.

Teniste doksanlı nesil şimdiye kadar son derece başarısız oldu, kızgın hayranlar söylüyor.

Some musicians and actors hire security guards to help fend off their over-eager fans.

Bazı müzisyen ve aktörler aşırı istekli hayranlarını savuşturabilmek için güvenlik görevlisi işe alırlar.

Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.

Medyaya çıkmadan önce, hamile olduğumu bütün hayranlarıma duyurmak istiyorum.

When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it.

Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.